Şeref Yıldız

Şeref Yıldız

Türk aile yapısı SOS veriyor

Türkiye’de yapılan araştırmalarda “Türkiye’nin en önemli gündemi sizce nedir??” sorusuna verilen cevapların ilki ekonomi ve enflasyon, ikincisi zam ve pahalılık üçüncüsü yoksulluk olarak sıralamaya girmiş. Katılımcıların yüzde 36’sı ekonomik kaygılarını dile getiriyorlar. Yüzde 66’lık bölümü ise küçük küçük yüzdelere sahip sorunları dile getirdiler.

Muhalefet ve medya bu yüzde 34’lük bölümünü ele alarak işleyince ekonomi ülkenin ana konusu haline geliyor. Hükümeti ekonomik yönden başarısız göstererek vurmaya çalışanlar, Türkiye’nin gerçek manadaki sorunlarını örtbas ederek ülkenin geleceğine dinamit koyuyorlar. Yüzde 66’lık “küçük sorunlar” şimdi olduğu gibi gelecekte üstesinden gelinemeyecek hal alacak ve büyük felaketlere yol açacak.

Toplumları ayakta tutan en büyük müessese ailedir. Güçlü aile yapısı, güçlü toplum ve güçlü ülkeyi meydana getirir. Türkiye’de 2001’de 92 bin boşanma gerçekleşirken 2021’de bu rakam 174 bine kadar çıktı. Devam eden davaların sayısı milyonu aşmış bulunuyor. Boşanma sayısı özellikle son 10 senede belirgin bir artış gösterdi. 2019 yılı verilerine göre Türkiye’de kadına şiddet oranı ise yüzde 38 ile ilk sıralarda yer alıyor.

Boşanmalar ve aile içi şiddet, bir ülkenin aile yapısını gösteren en sağlam verilerdir. Bakınız, ekonomik sıkıntılar ve pahalılıkla mücadele için geçerli kriterleri uygulamak kolaydır. Lakin aile yapısını korumak çok zor bir iştir. Onlarca yılımızı alabilir. Aile yapısında yaşanan olumsuzluklar, anne ve baba arasındaki geçimsizlik, zincirleme olarak çocukları etkiliyor. Annesi-babası boşanmış çocukların gidecekleri mecrayı kim şekillendirecek? Geçimsizliğin kaynağı nedir? Neden bu konuda bir çalışma yapılmaz?

Bu ülke, günümüzden çok daha şiddetli yokluklar ve ekonomik sıkıntılar yaşamasına rağmen boşanma ve aile içi şiddet hiç bu kadar yüksek olmamıştı. Anlatacağınız şu ki, geçimsizliğin ana nedeni ekonomik sebepler değildir. Ahlak erozyonu yaşanıyor. Hiçbir siyasi lider bu soruna el atmıyor. Eğitim sistemimizde bu yönde bir çalışma var mı? Diyanet İşleri bu konuda hangi araştırmaları yapıyor? Din görevlilerimiz namaz kıldırdıktan sonra kaç aileyi ziyaret ederek telkinlerde bulunuyor?

Hollywood standartlarında dizi yapan televizyonlarımız, bu sorunlara dönük neden dizi yapmazlar.

Çektikleri filmlerle yatak odalarımıza kadar giren Amerika’daki ;TV kanallarında bizim kadar aileyi mahremiyetini yok sayan dizi yoktur. Onların yapımlarında, var olan sorunlar aile bireylerinin bir araya gelerek çözdüğünü veya kilise papazının araya girmesiyle ailelerin dağılmaktan kurtulduğunu görüyoruz.

Oysa bizim dizilerde sevgilisi olmayan genç yok gibi. Aldatma ve şiddet olmazsa olmaz hale geldi. Aile olmayınca şiddet rakamları da tavan yapıyor.

Avrupa Uyuşturucu ve Bağımlılığı İzleme Merkezi’nin 2017 Uyuşturucu Raporu’na göre, Türkiye’de son 10 yılda madde bağımlılığı ve uyuşturucu kullanımı nedeniyle tedavi görenlerin oranının 25 kat arttığı, 15 yaş altı madde kullanımının yüzde 92 yükseldiği ifade edilmektedir. Bu rakamların gerçeği yansıtmadığını rakamların daha da yüksek olduğunu tahmin etmekteyiz. Bu artışın ana nedenini sağlam aile yapısının ne denli bozulduğunu göstermektedir. Uyuşturucunun ve alkolün pençesine düşen gençleri büyük bir bölümü aile yapıları sağlam olmayan gençlerden ve edindikleri arkadaşlarının aile sorunlarının olduğu gerçeği bir çok sorunun cevabını göstermeye yetiyor.

Aile yapısı ve geleneksel aile terbiyesi olmayınca da sokak şiddeti, magandalar ve dolandırıcılık aldı başını gidiyor. Ne hükümet ne de muhalefet küçük yüzdelere sahip ve toplandığında kangren halini almış olan bu sorunları görmezlikten geliyor. Sözüm ona göstermelik raporlar hazırlayarak bu hayati konu savuşturuluyor. “Okul çevresinde uyuşturucu satanların ayaklarını kırın” diyen bakanımızı bile haftalarca eleştirdik.

2023 seçimlerinin ana konusunu sosyal politikalar oluşturulmalı. Binlerce yıllık birikimin neticesinde oluşan “aile” müessesinin ayakta kalabilmesi için seferberlik ilan edilmelidir. Sağlam aile yapısı sağlam ülke demektir. Aile yapımız "Save Our Souls” (SOS), yani “bizi kurtarın”, “İmdat” sinyali veriyor. Yetkililere durulur.

Bu yazı toplam 239 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şeref Yıldız Arşivi