Balkanlar Türkiye’dir.
Türkiye’de 7 milyona yakın Balkan kökenli soydaşımız yaşamakta ve buna bağlı olarak yaklaşık 27 milyon kişinin Balkanlarla bağlantısı bulunmaktadır. Bu nedenle Balkanlar, tarihin, kültürün ve stratejinin kesiştiği bir bölgedir. Balkanlar, Türkiye için sadece bir komşu değil, aynı zamanda bir geçmişin, kimliğin ve geleceğin parçasıdır. Osmanlı’nın izleriyle şekillenmiş bu topraklar, bugün hâlâ Türkiye’nin dış politikasında, ekonomisinde ve insani ilişkilerinde özel bir yere sahiptir.
Yaklaşık 500 yıl boyunca süren ortak tarih, Balkanlar’ı Türkiye’nin gönül coğrafyasının ayrılmaz bir parçası hâline getirdi. Bosna-Hersek’ten Kosova’ya, Kuzey Makedonya’dan Arnavutluk’a kadar uzanan geniş bir coğrafyada Türk kültürünün izleri hâlâ canlıdır. Camiler, köprüler, hanlar, mutfak kültürü, müzik ve hatta kelimelerdeki benzerlikler bu ortak geçmişi sürekli hatırlatıyor. Balkanlarda yaşayan Türk ve Müslüman topluluklar ise bu bağın en somut temsilcileridir.
Ancak Balkanlar'ın önemi sadece geçmişle sınırlı değil. Bugün bu bölge, Türkiye’nin Avrupa’ya açılan stratejik kapısı konumundadır. Jeopolitik konumu itibarıyla Balkanlar, Avrupa güvenlik mimarisinin merkezinde yer alıyor. NATO ve Avrupa Birliği’nin doğu sınırında bulunan bu bölge, Türkiye’nin hem siyasi hem de askeri açıdan dikkatle izlediği bir alandır. Ankara’nın bölgeyle kurduğu çok yönlü ilişkiler, barışın ve istikrarın korunmasında kilit bir rol oynuyor.
Türkiye; TİKA, Yunus Emre Enstitüsü ve Kardeş Belediyeler gibi kurum ve kuruluşlarla Balkanlar'daki dostluk ilişkilerini canlı tutmaya çalışıyor. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) Arnavutluk Şubesi de başkent Tiran'da düzenlenen bir törenle açıldı. Bu açılışa iştirak ederek mutlu ve gurur verici bu ana şahitlik ettik. Anadolu'da bir şubemizin açılışıyla, Tiran'da MÜSİAD şubesini açmak arasında hiçbir fark yoktu. Çok stratejik bir ülkede teşkilatlanmamız, iki ülke ilişkileri için de ayrı bir önem arz ediyor.
İsviçre MÜSİAD olarak Arnavutluk bizim için de ayrı bir öneme sahip. İsviçre’de yaklaşık bir milyona yakın Balkan kökenli soydaşımız ve dindaşımız yaşıyor. Bu nedenle İsviçre'deki Balkanlı iş insanlarıyla yakın ilişkiler içerisindeyiz. Türkiye'deki iş insanlarımız için olduğu kadar, Avrupa'daki iş insanlarımız için de Balkanların önemli bir yatırım alanı olduğunu söyleyebilirim.
Türk yatırımcılar uzun süredir bölgedeki inşaat, enerji, turizm ve finans sektörlerinde aktif. Ulaşım koridorları, enerji hatları ve ticaret anlaşmaları sayesinde Türkiye, Avrupa pazarlarına Balkanlar üzerinden daha güçlü şekilde bağlanıyor.
Balkanlar’la Türkiye arasındaki bağların bir diğer yönü ise insani boyutudur. Türkiye’de milyonlarca kişinin kökleri Balkanlara uzanıyor. Bu durum, ilişkilerin sadece devletler düzeyinde değil, toplumlar arasında da güçlü bir duygu bağıyla sürmesini sağlıyor.
Balkanlar, Türkiye ve Türk insanı için sadece haritada bir bölge değil; geçmişin mirası, bugünün stratejik alanı ve geleceğin ortak vizyonudur. Türkiye’nin Balkanlarla kurduğu ilişki, hem tarihine duyduğu saygının hem de bölgesel barışa olan inancının bir göstergesidir. Arnavutluk şubemizin hayırlı olmasını diliyorum.


Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.