Şeref Yıldız

Şeref Yıldız

Ticaretin Yüzyılı ve -Türkiye’nin yeni ekonomi hikâyesi

Geçtiğimiz ay MÜSİAD’ın Yüksek İstişare Heyeti toplantısına katıldık. 35 yılı aşkın süredir ekonomiye, sanayiye ve ihracata yön veren bu kuruluş, “Ticaretin Yüzyılı” başlığı altında dikkat çekici bir vizyon ortaya koydu. Toplantıyı değerli kılan yalnızca açıklanan rakamlar değildi; aynı zamanda geleceğe dair umut ve kararlılığın güçlü şekilde dile getirilmesiydi.

Pandemiden çıkış, enerji krizi, Rusya-Ukrayna savaşı ve yüksek enflasyon derken dünya ekonomisi son yılların en çalkantılı dönemini yaşadı. Türkiye de bu süreçten etkilendi. Ancak dikkat çekici olan, Türkiye için yapılan uluslararası tahminlerin çoğunun tutmamasıydı. Beklentilerin aksine, Türkiye ekonomisi zorluklar karşısında esnek davrandı. Bu, hem iş dünyasının hem de devletin ortak gayretiyle ortaya çıkan bir başarı hikâyesidir.

Toplantıda Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın şu sözleri öne çıktı:

“Ticaretin Yüzyılı yolunda, sivil toplum kuruluşlarımızla omuz omuza, kararlı adımlar atacağız.”

Bu mesaj, ekonomik mücadelede yalnızca devletin değil, toplumun tüm kesimlerinin birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguluyor.

Dünya ekonomisine bakıldığında tablo net: büyüme hız kesiyor, faizler yüksek, enflasyon dirençli. Ancak aynı zamanda yenilenebilir enerjiye yatırımlar, yapay zekâ ve dijital teknolojiler yeni fırsatlar sunuyor. Türkiye’nin bu süreçte alacağı konum kritik. Savunma sanayisinde atılan adımlar, ihracatçının gayreti ve teknolojiye yapılan yatırımlar, ülkenin geleceği için stratejik bir zemin hazırlıyor.

Rakamlarla Türkiye’nin Ekonomik Görünümü

  • Türkiye, son 20 çeyrektir aralıksız büyüyor.
  • 2025’in ikinci çeyreğinde %4,8 büyüme kaydedildi.
  • OECD ülkeleri içinde 2’nci, G20’de 4’üncü sıradayız.
  • İhracatta hedeflenen 390 milyar dolara sadece 1 milyar dolar kaldı.
  • Enflasyon düşüyor, işsizlik tek hanelerde seyrediyor.

Elbette sorunlar da mevcut. Yüksek enflasyonun yol açtığı hayat pahalılığı hâlâ en büyük mesele. Avrupa’daki durgunluk ihracatçıları zorluyor, sıkı para politikaları ise iç tüketimi baskılıyor. Ancak büyük resme bakıldığında, Türkiye’nin “dirençli ekonomi” hikâyesi giderek daha fazla öne çıkıyor.

Gelecek Vizyonu

Türkiye’nin önümüzdeki dönemdeki gerçek sınavı; yenilenebilir enerji, lojistik ve dijital dönüşüm alanlarında olacak. Eğer bu sahalarda kararlı yatırımlar yapılırsa, Türkiye sadece bölgesel değil, küresel ölçekte de güçlü bir aktör konumuna gelebilir. ABD-Çin rekabetinin sertleştiği bir dünyada, fırsatları doğru değerlendiren bir Türkiye, 21. yüzyılın ticaret haritasında kritik bir rol üstlenebilir.

Sonuç olarak, MÜSİAD toplantısında ortaya konan vizyon, aslında Türkiye’nin yeni ekonomi hikâyesinin bir özeti niteliğinde. Zorluklar büyük, evet. Ama fırsatlar da bir o kadar güçlü. Türkiye, doğru stratejilerle bu dönemi yalnızca atlatmakla kalmayabilir; aynı zamanda küresel ticaretin merkezlerinden biri olma yolunda önemli adımlar da atabilir.

Bu yazı toplam 5054 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şeref Yıldız Arşivi