KÖTÜ NIYETLE, IYI MURADA VARILMAZ
Hayatta her zaman iyilik ve kötülük arasında bir mücadele vardır. Ancak ilginçtir, bu mücadelede kötülüğü seçenlerin çoğu, kendi mutluluklarının başkalarının mutsuzluğundan geçtiğini düşünür. Sanki çelme takarak bir adım öne geçmek, hayatın sırrıymış gibi… Halbuki unutulan bir gerçek var: Çelmeyi takan, yere düşenden daha mutlu olmaz.
Düşünün, haset eden bir insan aslında kendisini cezalandırır. Başkasının mutluluğunu ya da başarısını hazmedemeyen bir yürek, kendi içinde huzuru bulabilir mi? İşte bu yüzden “El haset, min’el mahrum” derler. Haset eden, en çok mahrum kalandır; hem mutluluktan hem huzurdan. Gelin, bu durumun yansımalarını birkaç örnekle irdeleyelim.
İş Yerinde Çelmeler; Bir iş yerinde çalışanların birbirlerini desteklemesi gerekirken, bazen haksız rekabet devreye girer. Örneğin, bir çalışan yükselmek için başkasının hatalarını büyütür, dedikodularla o kişinin itibarını sarsar. Ancak ne olur? Bu tür oyunlar ortaya çıktığında, o kişinin güvenilirliği tamamen sarsılır. Kısa vadede kazandığını düşünse de uzun vadede kimse ona güven duymaz.
Çelme takmak yerine iş arkadaşlarımızı desteklemek, birlikte yükselmeyi hedeflemek hem manevi bir kazanç sağlar hem de daha sürdürülebilir bir başarı getirir. Çünkü kötülükle iyiliğe ulaşılmaz.
Komşuluk İlişkilerinde Haset ;Herkesin başına gelmiştir: Bir komşunun yeni bir araba alması ya da evini yenilemesi diğer komşuda kıskançlık yaratır. Bunun sonucunda tatlı komşuluk ilişkileri yerini soğukluklara bırakır. Oysa bu haset, ne bir şey kazandırır ne de kişinin kendi hayatını güzelleştirir. Komşuluk ilişkilerinde başarıyı ve mutluluğu paylaşmayı öğrenmek, daha anlamlı bir yaşam sunar.
Aile İçi Rekabet; Kardeşler arasında bazen kıskançlıklar olur. Anne-babanın sevgisini paylaşamama, başarıları birbirine kıyaslama gibi durumlar, aile içindeki bağı zedeler. Ancak aile, en güvenli limanımızdır. Kardeşler arasında dahi kötülüğün yer alması, bu kutsal bağı koparır. Bunun yerine kardeşimizin başarısını desteklemek, aileyi güçlendirir.
Çelme Takanın Asıl Kaybı;
Kötü niyetle hareket eden bir insanın en büyük kaybı kendi mutluluğu olur. Çünkü kötü niyet, insanın iç huzurunu tüketir. Başkasının hayatına müdahale ederken kendi hayatını yaşamayı unutur.
Oysa iyilik, hem bireysel hem toplumsal bir huzur kaynağıdır. İyi niyetle hareket eden bir insan, kendi içinde daha güçlü, çevresinde daha saygıdeğer olur. Çünkü iyilik, insanın maneviyatını besler; kötülük ise ruhunu kemirir.
Unutmayın
Kötülüğe saplanan ellerin, iyiliğe uzanan duası kabul olmaz.
Muhabbetle…
Turgut TUNÇ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.