60. yıla 8 senemiz kaldı

 

Türklerin İsviçre'ye gelişlerinin 60. yılına 8 sene kaldı. 1969 yılındaki ülke anlaşmasının 50. yılı kutlamaları Cenevre'de Cumhurbaşkanımızın katılımlarıyla gerçekleşen bir etkinle anılmıştı. Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB) önderliğinden yapılan 50. yıl etkinlikleri istenilen seviyede olmamış, katılım bile sınırlı tutulmuştu.

Almanya'da Türklerin gelişinin 60. yılı etkinliklerine medyadan takip edince İsviçreli Türkler olarak bizim de benzer etkinlikler yapmamız gerekiyor. Bunun için “8 senemiz var” başlığını kullandım.  Türkiye ile İsviçre arasındaki iş gücü anlaşmasının 50. senesinde kendimiz çalıp kendimiz oynadık. Etkinliği bile Ankara'dan YTB üstlendi. Davetliler Cumhurbaşkanı katılacağı için Cumhurbaşkanlığı'nın onayı gerekiyordu.  Göçün 50. yılı kutlandı, lakin göçü yaşayanlar etkinliğin yapıldığı salona giremedi. Hatta İsviçre basını, Cumhurbaşkanımızın konuşmasını çarpıtarak çirkin yüzünü bir kez daha göstermişti. 

Almanya'daki 60. yıl etkinliklerine bakarak bizim de buna benzer çalışmalar yapmamız gerekiyor. İsviçre Konfederasyon Başkanı etkinliğimizde mutlaka katılarak misafirimiz olmalıdır.  İsviçre'ye iş göçünün 60. yıldönümü 2029 senesinde gerçekleşecektir. Şimdiden hazırlıklarımızı yaparak Almanya'da olduğu gibi cumhurbaşkanlığı seviyesinde katılım mutlaka olmalıdır. Şimdiden girişimlerde bulunarak hazırlıklar yapılmalı 50. yılda olduğu gibi kendimiz çalıp kendimiz oynamamalıyız.

Almanya'da Türklerin gelişinin 60. yılı münasebetiyle yapılan etkinliklerde önce Almanya Başbakanı Angela Merkel ve ardından Alman Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in katıldığı etkinliklerde yaptıkları konuşmaları tarihe önemli bir not olarak kaydedildi.  Cumhurbaşkanı, Türk işçilerine hem teşekkür etti hem de özür dileyerek Türk insanının Almanya'ya olan katkılarını sıraladı. Steinmeier, 60 yıl önce imzalanan işgücü anlaşmasının milyonlarca Türk ve Alman vatandaşının hayatını ve Almanya'nın çehresini değiştirdiğini söyledi. Steinmeier, “Misafir işçiler, onların çocukları ve torunları olmadan Almanya düşünülemez. Siz Almanya’nın bugün toplumsal olarak daha açık, daha çeşitli, ekonomik  açıdan güçlü ve müreffeh bir ülke olmasına çok katkıda bulundunuz” dedi. Almanya’ya gelen insanlara, insan onuruna yakışmayan muameleler yapıldı. İstihdam edilmeden önce aşağılayıcı  biçimde üst aramaları yapıldığını, diş kontrolleri yapıldığını, insanların iç çamaşırları içerisinde numaralandırılarak muayene edildiğini hatırlattı. Almanya'nın Türkiye'nin yanında başka ülkelerden de iş gücü kabul ettiğini hatırlatan Steinmeier, "60 yıl sonra da teşekkür etmek için geç değil. Bir vatandaş ve Cumhurbaşkanı olarak tüm ülke adına teşekkür ediyorum." dedi.

İsviçreli düşünür ve yazar Max Frisch’in 1965'teki "İşçi istedik insanlar geldi” cümlesini hatırlatan Cumhurbaşkanı Steinmeier, misafir işçilerin Almanya'nın inşasına yardım ettiğini vurguladı. Steinmeier, “Ülkemizi ekonomik olarak zenginleştirdiniz. Her şeyden önce insani olarak. Sıkı çalışmanız, tutkunuz ve insanlığınız ülkemizi bugünlere getirdi. Birinci neslin temsilcileri olarak bugün bizimle birlikte olan sizlere derinden müteşekkirim. Çocuklarınız ve torunlarınız bu Almanya'yı inşa etmeye devam ediyor ve bunun için onlara ihtiyacımız var. Bunlar sanatçılar ve müzisyenler, girişimciler ve aşı geliştiriciler, hâkimler ve savcılar, parlamento üyeleri, devlet bakanları veya bakanlardır Türk kökenli kadın, erkek ve çocukların onuru dokunulmazdır. Ama çok sık dokunulur ve saldırıya uğrar. Bu ülkede buna izin vermeyeceğiz. Bugün bu törene ev sahipliği yaptıkları için Almanya'daki Türk toplumuna teşekkür ediyorum” diyerek Türk insanın ülkeye olan katkılarını açık bir dille ifade etti.

Tekrar ediyorum, 60. yıla 8 senemiz kaldı. Özellikle sivil toplum örgütlerinin başında bulunan başkanlarımızın şimdiden girişimlerde bulunmasını gerekiyor. İsviçre'ye gelişimizin 60. yılı en az Almanya'daki kutlamalar kadar olmalıdır.

Bu yazı toplam 3357 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ömür Çelik Arşivi