Yaşamadığı Değerleri Başkalarından Beklemek
Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:
"Ey iman edenler! Yapmadığınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? Yapmadığınız bir şeyi söylemeniz, Allah katında büyük bir gazaba sebep olur." (Saff, 2-3)
Bu ayet-i kerime, bir müminin önce kendisini düzeltmesi gerektiğini, sözüyle davranışının birbiriyle uyumlu olmasının ne kadar önemli olduğunu ifade eder. İslam, öncelikle kişinin kendi nefsinde yaşadığı bir hayat tarzıdır. Bu sebeple, bizden beklenen, dinin emirlerini, ahlak ve adaplarını önce kendi hayatımıza uygulayarak, başkalarına güzel örnek olmaktır.
Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), hayatı boyunca insanlara en güzel örnek olmuştur. Onun her davranışı, İslam’ın yaşanmış bir tefsiri gibiydi. Bir sahabe, onun davet metodu hakkında şunu söylemiştir:
"Biz, önce Peygamber Efendimiz’in davranışlarını görür, ondan etkilenir ve sonra söylediklerini dinlerdik."
Bu ifade, güzel ahlak ve örnekliğin sözden daha etkili olduğunu açıkça gösteriyor. Bu nedenle bir mümin, Dini değerleri başkalarından talep etmeden önce kendini bir muhasebeye çekmelidir. Sözümüz ve amelimiz uyumlu olduğunda, insanlar bundan doğal olarak etkilenir.
İmam Gazali (rahimehullah), "Nefsini ıslah etmeden başkalarını ıslaha çalışan kimse, dibi delik bir testiyle su taşımaya çalışan kişiye benzer," diyerek, önce insanın kendisini düzeltmesi gerektiğini söyler. Çünkü İslam, başkalarını yargılamak veya sürekli eleştirmek üzerine değil, bizzat güzel bir örneklikle toplumu olumlu anlamda değiştirmeyi hedefler.
O halde iyi ve samimi bir mümün, Efendimizin sünnetine uygun hareket etmek için şu hususları nazarı dikkate almalıdır.
İyi bir Örnek olmak: Dinimizin güzel ahlak ve adaplarını hayatımıza yansıtarak, insanlara sözleriyle değil davranışlarıyla örnek olmaya gayret etmeliyiz.
Tavsiye ve Eleştiride Nazik Olmak: Peygamber Efendimiz, her zaman yumuşak bir üslup kullanırdı. Öyleyse kırıcı bir dil kullanmaktan kaçınmalıyız.
Kendi Eksikliklerimizi Görmek: Başkalarını eleştirmeden önce kendi kusurlarımızı fark etmeli ve düzeltmeliyiz.
Unutmayalım ki, İslam öncelikle kendi nefsimizi terbiye etmeyi ve dinin güzelliklerini yaşamayı sonra başkalarına tavsiye etmeyi uygun bulmuştur. Yaşamadığımız değerleri ve ahlaki güzellikleri başkalarından beklemek,ne Allah’ın rızasına nede Efendemizin bize öğrettiği dinin temel ilke ve ahlaki değerleriyle bağdaşmamaktadır. Öyleyse kendimizi sorgulayarak,Dinin ahlaki değerlerini bir hayat biçimi olarak benimsemeliyiz ki, başkalarına da bu değerleri sunabilelim.
Allah hepimize sadece söyledikleriyle değil yaptığı güzelliklerle örnek olmayı nasip eylesin
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.