Komşumuz Almanya'da genel seçimler yapıldı. Alman seçmenler, geleneklerini bozmayarak koalisyon için partilere yetki verdi. Kimin kiminle koalisyon kuracağı üç aşağı belli de biraz zaman alacağa benziyor süreç. Seçimlerde halkın talepleri sandığa yansıdı diyebiliriz. Fakat geçmiş seçimlerde olup da bu seçimlerde işlenmeyen en önemli konu var. Seçimlerde ülkedeki yabancılar, İslam, Türkiye ve hatta Cumhurbaşkanımız seçim malzemesi yapılmaması dikkat çeken önemli bir gelişmedir. Almanya’nın içinde bulunduğu sorunlarla baş başa kalarak özüne döndüğünü görüyoruz. 16 yıllık Merkel iktidarından sonra yeni bir lider arayışı yaşanıyor.

Merkel'in boşluğu ülkede olduğu kadar, Avrupa'nın kronik olan liderlik sorununu da derinleştirecektir. Bir taraftan koronavirüs salgınında yapılan borçlar, diğer taraftan üretimde kırılan tedarik zincirinden sonra duran sanayinin Almanya'ya bayağı pahalıya mal olacağı tahmin ediliyor. Koronavirüs salgınında herkes kaybetti fakat çok kazananlar çok kaybetti. Yeni hükümet bayağı sorumluluklar üstlenecek.

Almanya ile Türkiye arasındaki sorunlarda çok fazla bir değişiklik olacağını beklemiyoruz. Türkiye’nin Avrupa ülkelerine ihtiyacı olduğu gibi Avrupa'nın da Türkiye'ye ihtiyacının olduğunu unutmayalım. Özellikle Almanya ile Türkiye’nin birçok konuda işbirliği yapmalarının her iki ülkenin menfaatine olduğunu unutmayalım. Mülteci sorunu başta olmak üzere, Libya ve Suriye gibi sorunlarda Almanya ile Türkiye'nin menfaatleri uyuşuyor. Diğer yandan Almanya'da yaşayan 3.3 milyon Türk ve Türk kökenli insanın varlığı başlı başına bir işbirliğini gerektiriyor.
Seçimlerde oy hakkı bulunan Türklerin 900 bin oyu Almanya'nın dört yılı şekillendirecek hükümetin kurulmasına kilit rol oynadı. Bu seçimlerde Türk kökenli aday sayısı olduğu kadar Türk kökenlilerin de geçmiş yıllara nazaran sandığa giderek kendilerini hissettirdiklerini görmek biz İsviçre'de oy hakkı bulunanlara örnek olmalıdır. Siyasette kimseye vekillik tepside ikram edilmiyor. Gençlik teşkilatından başlayıp yükselen Türk ve Türkiye kökenli siyasetçiler her geçen dönem listelerde yer almaya başlaması bizleri ümitlendirdi. Arzumuz oy potansiyelimiz nispetinde partilerde vekil adayı sayısının aynı orantıda olmasıdır.

Almanya'da yabancı kökenli oy oranları yüzde 12. Yabancılar arasındaki Türk kökenliler en yüksek sevide bulunuyor. Almanya'da siyasete giren Türk gençleri gibi İsviçre'de de gençlerimizin siyasete girerek, dedelerinin ve babalarının alın teri ile katkı verdikleri İsviçre'deki siyasi hayata girerek ülkenin geleceğine siyasi alanda da şekil vermelerini bekliyoruz.

Bizim doldurmadığımız siyasi kadroları isimleri bizden olup, bizle alakası olmayanlar doldurduğu zaman başta ülkelerimiz arasındaki münasebetler gerildiği gibi ülkeler arası ticarette bile gerileme yaşanıyor. Bunun için ülkemize ve yaşadığımız ülkeye faydalı olabilmemiz için siyasi sahada varlığımızı göstermeli federal düzeyde nüfusumuza göre temsil edilmeliyiz. Bunun için de başta sivil toplum örgütlerimiz ve iş insanlarımız gençlerimize destek vererek siyasete girmelerini teşvik etmeli, onlara yön vermelidir.