Koruyucu Aile Olmak
Koruyucu aile, biyolojik ailesi yanında büyüyemeyen çocuklara şefkatli bir yuva sunmak anlamına gelir. İslam, yetim ve kimsesiz çocukların korunmasına, ihtiyaçlarının karşılanmasına ve onların topluma kazandırılmasına büyük önem verir. Bu yönüyle koruyucu ailelik, İslam’ın teşvik ettiği bir sorumluluk.
Kur’ân-ı Kerîm’de yetimlere yönelik çok sayıda ayet yer alır. Allah Teâlâ, yetimlerin mallarını haksızca yiyenleri uyarır ve onları korumanın önemini vurgular:
"Yetimin malına, erginlik çağına erişinceye kadar en güzel şekil dışında yaklaşmayın..."(En'âm Suresi, 152)
Peygamber Efendimiz (s.a.v), yetimlere gösterilen şefkatin ahiretteki karşılığını şöyle ifade etmiştir:
"Ben ve yetimi himaye eden kimse cennette şöyle yan yana olacağız."(Buhârî, Edeb, 24)
Bu hadiste Peygamber Efendimiz, yetimlere kol kanat geren kimselerin cennette kendisine çok yakın olacaklarını bildirmiştir. Bu büyük müjde, koruyucu aile olmanın ne denli yüce bir davranış olduğunu açıkça göstermektedir.
İslam, bireysel ibadetlerin yanında toplumsal sorumlulukları da teşvik eder. Koruyucu aile olmak, sadece bir çocuğa değil, tüm topluma karşı yapılan bir iyiliktir. Merhamet, paylaşma ve sahiplenme gibi ahlaki değerlerin pratiğe döküldüğü bir alan olarak görülmelidir.
"Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden zarar görmediği kimsedir."(Buhârî, İman, 4)
Bu hadis, sadece bireyler arası ilişkileri değil, toplumda zayıf ve korunmaya muhtaç olanlara karşı duyarlı olmayı da içerir. Koruyucu ailelik, bu duyarlılığın hayata yansımış halidir.
Bir çocuğun sağlıklı birey olabilmesi için sevgiyle büyümesi gerekir. Koruyucu aile olan bir Müslüman, sadece barınak değil, aynı zamanda bir sevgi ortamı sunmalıdır. Peygamber Efendimiz'in çocuklara olan ilgisi, onlara değer vermesi, oyun oynaması bu konuda en güzel örnektir.
"Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir."(Tirmizî, Birr, 15)
Koruyucu aile olmak, sadece bir toplumsal hizmet değil, aynı zamanda büyük bir ibadettir. Bu yolla hem Allah’ın rızası kazanılır, hem de bir çocuğun hayatı değiştirilir. Koruyucu ailelik, İslam’ın merhamet, adalet ve şefkat ilkelerinin hayata geçirilmiş en güzel örneklerindendir. Maddi imkanlardan çok, gönül zenginliği gerektiren bu sorumluluğa adım atmak, Peygamber Efendimiz’in övgüsüne mazhar olma yoludur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.