Hayâsızlık toplumun çöküşüdür

Haya Bütünüyle hayırdır hadisi ışığında İnsan Olmanın Zarafeti

İslam ahlakının temel taşlarından biri olan haya (utanma duygusu, edep), kişinin iç dünyasında filizlenip toplum hayatına sirayet eden bir fazilettir. Peygamber Efendimiz ‘in Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Haya bütünüyle hayırdır" hadisi, bu yüce meziyetin ne kadar kıymetli ve kapsamlı olduğunu veciz bir şekilde ifade etmektedir.
Haya, sadece utanmak ya da çekinmek değil; daha derin bir anlam taşıyan, kişinin kendini, Rabbini ve toplumu gözeterek davranmasını sağlayan ahlaki bir duygudur. Arapça kökenli olan bu kelime, "hayat" köküyle bağlantılıdır ve bu yönüyle haya, aslında hayatın, kalp diriliğinin, vicdanın bir işaretidir.
Bir başka hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz şöyle buyurur: “İman yetmiş küsur şubedir. En üstünü ‘La ilahe illallah’demek, en altı ise yoldan rahatsızlık veren bir şeyi kaldırmaktır. Haya da imandandır.” (Buhârî, İman,). Bu bağlamda haya, sadece toplumsal normlarla ilgili değil, imanla iç içe geçmiş bir özelliktir. Haya duygusu güçlü olan bir kişihem Allah’a karşı hem de insanlara karşı daha dikkatli, daha merhametli ve daha sorumlu davranır.
Günümüzde mahremiyetin hızla tükendiği, utanmanın zayıflıkla karıştırıldığı bir çağda yaşıyoruz. Oysa haya, kişiyikötü olandan uzaklaştıran, toplumu ifsattan koruyan güçlü bir kalkandır. Haya sayesinde insanlar sınırlarını bilir, haddini aşmaz, başkalarının hakkına saygı gösterir.
Haya, aynı zamanda toplumsal ilişkilerde nezaketin, zarafetin ve saygının temelidir. Hayanın yokluğu, insanları bencilliğe, arsızlığa ve ahlaki çözülmeye götürürken; varlığı ise edepli, dengeli ve erdemli bir yaşamın anahtarıdır.
Modern dünyada haya, zaman zaman geri kalmışlıkla veya özgüven eksikliğiyle eşleştiriliyor. Oysa gerçek haya, kişinin kendine ve çevresine duyduğu yüksek sorumluluk bilincidir. Ne boyun eğmeyi ne de suskunluğu emreder; aksine hakkaniyetle, vakarla hareket etmeyi sağlar.
"Haya Bütünüyle Hayırdır " hadisi, bize haya duygusunun insanı her anlamda iyiliğe yönelten bir erdem olduğunu bildirir. Haya, sadece bireysel bir özellik değil; aynı zamanda bir toplumun sağlıklı bir şekilde varlığını sürdürebilmesi için elzem bir fazilettir. Bu yüzden haya, yeniden keşfedilmeyi, öğretilmeyi ve yaşatılmayı bekleyen çok önemli bir ahlakideğerdir.

Bu yazı toplam 1614 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bilal Yıldız Arşivi