Bir yılın yorgunluğunu ve stresini atmak, vatana kavuşmak ve sevdiklerimizle hasret gidermek, yani büyüklerimizin dediği gibi "Sıla-ı Rahim" yapmak; hepimizin tabii hakkıdır. İzinleri yatarak geçirmek bize göre değildir. İzin, bizim için çalışmak, anlatmak, göstermek sevdirmek olmalıdır.  "Bir yıl boyunca çalıştık, daha ne yapalım?" demeyiniz.  Çocuğunuzun okulundaki arkadaşları, Türkiye'deki tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerden bahsederken Türkoğlu Türk olan sizin evladınızın buraları görmemiş olması, bilmemesi bizim ayıbımızdır.

PARA KAZANMAK YETERLİ Mİ ?
"Niye çalışıyorsun?" diye sorulduğunda hepimiz söz birliği etmişçesine, "Çocuklarımız için çalışıyoruz" deriz. Peki, çocuklarımız için para kazanmak yeterli midir? Elbette değildir. Biz başkası değiliz, bizden yardım bekleyen milletlerin hamisiyiz. Biz dik durunca onlarca millet ve dindaşımız ve soydaşımız aman bulacaktır.  Bunun için, çocuklarımız için, rahat ve huzuru için harcadığımız ömrümüzü daha kalıcı bir hale getirelim ve onların milli ve manevi dünyalarına bir çığır açalım.
Akrabalarını tanımıyorsa kendi yaşında olan akrabalarıyla arkadaşlık kurmalarını sağlayalım. Bunu devam ettiremiyorsa burada sizin yapmanız gerekenler vardır. Mutlaka babasının ve dedesinin memleketine gidecek ve ceddinin mezarlarını ziyaret edecek, yakın akrabalıyla birlikte olacaktır.  Fakat izini aynı zamanda kültürel bir geziye de çevirmek bizim elimizdedir. Her yıl bir yere gitmek, hem izini zenginleştirir hem de sevdiklerimizle birlikte daha güzel anılar oluşturur.
Çocuğumuza nerelisin dediğimizde ilinden, ilçesini, köyünden dedesinin namına kadar bilmelidir. Hatta bölgesindeki güzellikleri anlatabilmelidir.  Bu bilgileri ancak izinde verebiliriz. Bunun için "izin" demek yatmak demek değildir.

KÜLTÜRÜNÜ BİLE ASİMİLE OLMAZ
Örfümüzü, âdetimizi yaşatmalı ve detaylı olarak anlatmalıyız.  Kendi kültür değerlerini bilmeyen çocuklar eksik yetişmiştir. Aşağılık kompleksine kapılır ve agresif olur. Bunun için her yönüyle iznimizi ve tatilimizi kültürel gezilere çevirmeliyiz. Belki bu gün yorulacağız, fakat gelecekte sizinle tatile gelemeyecek olan çocuklarımız, dedesinin memleketine gidecek ve oradaki yeğenleriyle birlikte talilerini yapacaklardır. Aksi takdirde bırakın yakın akrabayı ziyaret etmek, tatillerini İspanya sahillerine geçirir hale gelirler. Kendi kültürünü ve anadilini bilen çocuklar asimile olmazlar. Başka dillere ve kültürlere uyumları daha hızlı olur. Katılımcı ve lider karakterli olurlar. Siz bu temelleri sağlam olarak atın ve gerisini merak etmeyin.  Her yıl bu temeller üzerine yeni yeni güzellikler ilave ederek bir mükemmel gençlik yetişecektir.  Zahmetsiz, rahmet olmaz. Bu gün zahmet çekenler gelecekte rahmeti ve zaferi göreceklerdir.   Unutmayın çocuklar size emanettir. Onları yetiştirmek, emanete yapılacak en büyük hizmettir.  İzinde boş yatmaya zaman yoktur.