İsviçre denildiği zaman dağlar akla gelir. Evet filhakika öyle. Dört bin metrenin üzerinde en az dünyaca meşhur ondan fazla  dağı bulunuyor. İki bin metreyi geçen dağ sayısı ise iki yüze yakın bir sayıda. İsviçre bu dağları avantaja çeviren dünyanın sayılı ülkelerinden birisidir. Yaz kış bu dağlar İsviçre'de milyarlarca dolarlık katkı sağlıyor. İsviçre dağların etini sütünü derisini kemiğini paraya çevirmeyi gayet iyi beceriyor.  Biz ise dağlara uzaktan öylece bakıyor, ovalarda vadilerde yuvarlanıp gidiyoruz.  Ovada ve vadide yuvarlanan meğer benmişim. Dünyanın farklı ülkelerinden binlerce kilometre uzaklardan gelerek İsviçre'nin dağlarını gezenler hep haberini yaparız da bir sefer olsun bizde de gezelim demedik. Biz dağlara dağlarda acıyarak bize bakıp durdular. 

İLK DAĞ GEZİMİZ...
Oysa dağ olup ta ayak basmadık yer bırakmayan dostlarımız sayesinde biz de "dağlı" olup çıktık.  Sizi de dağlı olmaya çağırıyoruz.   Uzun yıllardır dağcılık sporu ile ilgilenen Yıldız Immobilien Holding AG'nin sahibi Şeref Yıldız' gayret ve destekleriyle İsviçre Türk Dağcılar Derneği'nin ilk adımlarını ve ilk dağ gezimizi gerçekleştirdik. Yakup Aydın başkanlığında Şeref Yıldız'ın rehberliği ve hocalığında,  Abdullah Çetin'in ve benim de iştirakimle derneği kurduk.  İlk dağ gezimizden sonra ben ayaklarımdaki şişliklerin tedavisi için çalışırken aramızdaki gerçek dağcılar bir sonraki dağ yürüyüşünün rotasını belirliyor.
Az bir telefatla gezimizi tamamlayarak bize zirve gibi gelen yerler Şeref Yıldız için tümsek gibi geliyor. Yıllardır İsviçre dahil dünyanın bir çok zirvesine çıkan hocamız, bize çok sağlıklı ve dinlendirici bir etkinliğin içine çektiği için kendisine çok teşekkür ediyoruz.  Meğer biz yıllarca bir dağ cennetinde yaşıyormuşuz da haberimiz yoktu veya oralı olamadık. İnsan dağların zirvesine varınca bu eksikliği daha da iyi hissediyor. Dağ yürüyüşü yapmak tırmanmak zor gibi gelse de faydalarını zamanla göreceğimizden eminiz. En azında bizim gittiğimiz yoldan gençlerimizi götürebilirsek onlara da sağlıklı bir sporu sevdirme fırsatını yakalamış oluruz.

MİLLİ HASLET
Dağlarla Türklerin çok ortak özelliği bulunuyor. Heybetleri, dik duruşları, saf ve temizlikleri, bir çok tehlikenin önünde set olmaları, mazluma sıcaklık zalime engel olması ve bir o kadar da yalnızlıkları hep birbirine çok benziyor.  Hele bir dağa çıkın bu bahsettiğim hasletleri bizzat yaşayacaksınız.   Türk mitolojisinde kutsal dağlar vardır. Türk edebiyatında dağlar önemli bir yere sahiptir. dağlarla ilgi onlarca ata sözümüz vardır. "Yeri tutan dağ, milleti tutan ise beydir". Yani yer yer olabilmesi için dağlı da olması lazımmış. Vatan tutulacağı zaman dayanılacak dağına bakılırmış. Hatta eski Türkler, ölen Türk büyüklerini, yüksek dağ tepelerine gömerlerdi.  Demek ki bizdeki dağ sevgisi tam genetik milli hasletmiş. Üstü uzun yıllardır küllenmiş bu hasletimiz yeniden depreşti. Vesile olanlara tekrar teşekkür ediyoruz. Derneğimiz her dağ sevdalısına açık olduğunu belirtir. Bundan sonra Ferman da dağların bizim olduğunu hatırlatalım.