İnsanlık olarak çok zor bir dönemden geçiyoruz. Korona salgını millet ve sınır tanımadan tüm insanlığın ortak sorunu olmaya devam ediyor. Biz normaline daha alışmamışken şimdi de mutasyona uğrayanıyla karşı karşıya geldik. İkinci dalga bitmeden, üçüncü dalgadan bahsediyorlar. İsviçre başta olmak üzere komşu ülkeler önlem üzerine önlem alıyorlar. Her ülke kendi çapında haklı olduğu birçok konu bulunuyor. Bir kişinin bile salgına kurban verilmesi çok büyük çaresizliktir. Değişime uğramış olan virüsün yeni versiyonunun gençlere ve çocuklara da bulaşma riskinin olması ülkeleri önlemleri sertleştirmeye yöneltmiştir.

Biz İsviçre’de yaşayanalar olarak ülkelerin verdiği bu mücadeleye destek vermeliyiz. Yeni yıl münasebetiyle başta Bern Büyükelçimiz İlhan Saygılı, Zürih Başkonsolosumuz Hasan Emre Uyanık ve Cenevre Başkonsolosumuz Mehmet Sait Uyanık’ı ziyaret ederek Türk toplumunun sorunlarını ele aldık. Salgına rağmen yapacağımız etkinlikleri istişare ettik. Ayrıca İsviçre Türk Toplu Başkanı olarak her gün onlarca vatandaşımız veya sivil toplum örgütü başkanlarıyla bir araya geliyorum. Bu yıl konsolosluk işlemlerinin diğer yıllardan farklı olacağını şimdiden söyleyelim. Birincisi salgın önlemleri kapsamında alınan tedbirler, diğer yandan ise taşıdığımız kırmızı renkli pasaportların büyük bir bölümünün süreleri bu yıl içinde sona eriyor. Süresi dolan her pasaport yenilenecek. Bundan dolayı Başkonsolosluklarımızda büyük yoğunluk yaşanacak. Başkonsolosluklarda işlem yaptırmak için Dışişleri Bakanlığımızın hizmet verdiği randevu sistemine aşırı yüklenme olunca vatandaşın Şubat ayındaki randevu talepleri Temmuz ayına veriliyor. Dolayısıyla vatandan bizi arayarak çözüm bulunmasını istiyor. Bu işin bir yüzü. Diğer yüzü ise randevu alıp randevusuna gelmeyen kişiler acil iş yaptırmak isteyenlerin hakkını gasp ediyor. Başkonsolosluklar randevuların aciliyetine göre hareket etmesi gerektiği için zamanı olanların randevu sistemine yüklenmemelerini ve sabırlı olmalarını tavsiye ediyoruz.

Diğer yandan salgın nedeniyle alınan tedbirler kapsamında Başkonsolosluklarımızın fiziki imkanları sınırlı olduğu için fazla sayıda vatandaşımızı işlem için içderiye alamayacağından dışarda bekleme zorunluluğu oluşuyor. Bekledik üşüdük gibi şikayetler yapmadan önce durumun vahametini düşünmeliyiz. Hiçbir devlet vatandaşına böyle muamele yapmak istemez. Ama başta belirttiğimiz gibi olağanüstü zamanlar yaşamaktayız. Şimdi sabır göstermek zamanı. Yapacağımız tek şey sabretmek ve acil işi olanların işlemlerini rahat yapabilmek inin fedakarlık göstermek, bizim için sağlıklarını hiçe sayarak vazifelerini yapan memurlarımızı anlamaya çalışmalıyız. İsviçre’deki Başkonsolosluklarımızın Almanya, Fransa ve Avusturya’da yaşayan vatandaşlarımıza da hizmet verdiklerinden dolayı da var olan yüklerine böylelikle onlarında eklendiğini unutmayalım. Bir diğer tavsiyemiz de pasaport süreleri olanların Türkiye’de pasaportlarını yenilebileceklerini hatırlatmak olacaktır. İsteyen her vatandaşımız Türkiye’de bulunduğu her yerden yeni pasaport alabilme hakkı bulunuyor. Böylelikle başkonsolosluklarımızın yükü de hafiflemiş olur.

İsviçre Türk Toplu olarak her zaman insanımızın yanında olduğumuzu ve bu günleri birbirimize destek olarak atlatacağız. Lütfen birbirimize yardımcı olalım.