Türklerde Ramazan

On bir ayın sultanı, rahmet ve mağfiret ayı olan Ramazan, bütün

Müslümanlar tarafından özlemle beklenir, haftalar öncesinden hazırlıklar yapılır, bir ay boyunca dolu doluyaşanır ve gidişinden itibaren gelecek yılın ramazanı beklenmeye başlanır. Fakat Türkiye’de Ramazan’ındiğer İslam memleketlerinden farklı yönleri bulunur. Ramazan ayı şanına yakışır bir şekilde karşılanır hak ettiği hürmeti görür ve hüzünle hasretle “elveda” denilerek uğurlanır.

600 yıl boyunca kesintisiz İslam’ın hamisi ve hadimi olan Türklerin Ramazan ayına gösterdikleri hürmet, önce Sarayda yaşanır. Daha sonra devlet erkanının hanelerinde, zenginlerin konaklarından en fakir vatandaşın evine kadar bolluk bereket ve sevinç yaşanırdı. Ayların sultanı Ramazan daha gelmeden hazırlıklar başlatılırdı. Gelen ayların sultanı olduğuna göre sultanlara yakışır bir şekilde ağırlanırdı. Bir taraftan dış temizlik “Ramazan temizliği” yapılırken diğer taraftan da Ramazan ayının manevi ikliminden istifade etmek için gerekli ibadetler yapılarak ruh temizliği yapılır. Kadı efendilerin himayesinde oluşan Hilal’i gözetleme heyeti Ramazan Hilali’ni görünce kadı efendi tarafından “Ramazan Müjdesi” ziyafeti verilirdi.

Onbir aydır gideli biz de çekerdik hicrân

Merhaba etti bizimle yine şehr-i ramazân

Ramazan bütün Müslümanların aynı zamanda yaptıkları ortak ibadettir. Ramazan orucuyla sorumlu tutulmanın bir başka yönü de sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı sağlamaktır. Diğer yandan toplumların hayat tarazlarına bağlı olarak kültürel boyutu da bulunmaktadır. Ramazan’ın kültürel boyutunu Türk toplumunda görmek çok daha mümkündür. Türk milleti ramazanı kendine has bir hayat tarzı haline getirdiğinden diğer İslam ülkelerinden farklıdır. Türkler birçok ibadetin adını ya Arapça olarak kullanır ya da Farsça. Oysa “Savm veya Rüze” isimlerini kullanmadan “oruç” adını kullanarak Ramazan ayına isim vererek başladı. Ramazan ayına has temizlik, yardımlaşma, eğlence, mahya geleneği, çocukları oruca özendirme, sahur davulcusu ramazan manileri ve bu aya has üretilen gıdalarla hayatın her safhasında ibadetin yanı sıra Ramazan medeniyeti kendisini göstermektedir. Gündüzleri oruç tutanlar geceleri sahura kadar eğlenebilmeli ve Ramazan ayına mahsus lezzetleri tadabilmeleri için esnaf özel hazırlıklar yapar. Bundan dolayı da Ramazan’ın Türk şiirinde,edebiyatında da önemli bir yer oluşturur. Hatta halkın Ramazan ayını rahat ve huzurlu geçirebilmesi için valilikler, tembih nameler yayınlayarak Ramazan’a özel tedbirler alırlardı. Fiyat artışları kontrol edilir, toplum sağlığını korumak için özel tedbirler hayata geçirilirdi. Hastaneler oruçlularda baş gösterecek hastalıklar için her türlü tedbiri alır ve özel mesailer oluştururdu. Eskiden gazeteler ve radyolar, özel Ramazan programları yapar millet iftar saatini radyo dinleyerek beklerdi. Belediyelerin iftarı duyurmak için iftar topu atmaları önemli geleneklerimizdendir. Camilerde okunan mukabeleleri hatimlerin yanı sıra mahalledeki evlerde hafize hanımların okudukları mukabeleler Ramazan’a ait en güzel geleneklerimizdendir.

Gönderdi Hudâ çün bize mihmân ramazânı

Hoş tutmağa niyyet edelim biz dahi ânı

Sahurlar için ev makarnaları, erişteler, keteler, çörekler, pastalar; iftarlarda iftariyelik olarak kullanılmak üzere yaz meyvelerinden veya kış meyvelerinden reçeller, çeşit çeşit turşular, pastırmalar, sucuklar, hurma, incir gibi kuru meyveler ve daha niceleri önceden zevkle hazırlanır ve ramazan boyunca bunlar için emek ve para harcanmamış̧ olur. Böylece hanımlar, Ramazan’da fazla yorulmamaya özen göstermiş̧ olurlar.

Dar gelirliler ve hatta geliri olmayanlar için Türk ahlak ve toplum yapısının temel karakteristiği olan yardımlaşma geleneği ve bu geleneğin bir yansıması olan Türk vakıf sistemi devreye girerek ihtiyaç̧ sahiplerine gerekli yardımı yapar. Çok şükür günümüzde bu geleneği yaşatan milletimiz birçok fakir İslam ülkesinin ihtiyaç sahiplerine de merhamet eli uzanmaktadır. İftar sofraları aile fertlerini dostları bir araya getirdiği önemli yerlerdir. İşçi çalıştıranlar Ramazan ayı boyunca işçilerinin yorulmaması için işleri hafifletir, çalıştırdığı kişilerin maaşını arttırırlar. Ramazan’ın maddi ve manevi nimetlerinden istifade etmek temennisiyle bu mübarek ayın hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Bu yazı toplam 369 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ömür Çelik Arşivi