Türkiye zirveyi zorluyor

Türkiye son yıllarda yalnızca otoyollar tüneller ve köprüler yapmadı. Sağlık alanında yaptığı yatırımları ne kadar da kendi halkı için yaptıysa da Türkiye’deki sağlık hizmetlerini gören yapancılar da sağlık hizmeti almak için akın akın Türkiye’ye geliyor.

İşimiz gereği olarak sıkça Türkiye’ye gidip geliyoruz. Havaalanında her seferinde başı bağlı, burnu bandajlı ve göz çevresinde estetik yaptırmış onlarca kişiyi görüyor. Sizler de rastlamışınızdır.  İsviçre'de yaşayan bir İtalyan’ı tanıdığımla İstanbul Havalimanı’nda karşılaşınca çok şaşırdım. Çünkü kendisi İtalyan arabasından başkasına binmez, tatilini İtalya'da geçirir. Tipik bir Calabrialı. “Tatile mi geldin?” diye sorunca "Salgınla birlikte İsviçre'de doktorlardan randevu almamız çok zor. Birlikte çalıştığımız Türk arkadaşımızın tavsiyesi ve yönlendirmesiyle İstanbul'da tedaviye geldim. İnanamazsın ama iyileşerek İsviçre'ye dönüyorum" dedi. Bu gibi birçok vakayı Balkan coğrafyasından olup İsviçre'de yaşayanlarda da rastladım. Türkiye’ye tedavi olmak için gelenlerin başında Ortadoğu, Asyalı ve Avrupalıların olduğunu müşahede ettik ve gördüklerimizin istatistiklere bakarak doğruluğunu gördük.

Türkiye’nin yatak sayısı 20 yılda yüzde 60 arttı. Bu artışla birlikte turizmde ürün çeşitlemesi ve turizm gelirlerinin artırılması noktasında önde gelen alanlardan biri sağlık turizmi geliyor. Ülkemiz son yıllarda sağlık turizminde önemli adımlar atarak, bu alandan aldığı payı yıllık ortalama yüzde 25 arttığı gibi sağlık ve tıbbi nedenlerle gelenlerden elde edilen sağlık turizmi gelirinin 10 milyar doları yakalaması önümüzdeki yıllarda daha da artması bekleniyor.  Türkiye hem hastane sayısı hem artan hizmet kalitesiyle birçok ülkenin çok önünde olması, yatırımların neticesinde olmuştur.

Türkiye’de sağlık kurumlarının toplam yatak sayısı son 20 yıl içinde yüzde 60 artış gösterdi. 1997’de 144 bin 984 olan yatak sayısı 2018’de 231 bin 913’e çıktı. Bu da son 20 yılda sayısının yüzde 60 arttığı anlamına geliyor. Türkiye’deki 231 bin yatağın yüzde 60’ı Sağlık Bakanlığı’na bağlı, yüzde 18’si üniversite ve yüzde 22’si özel hastanelere ait.

Türkiye’nin sağlık turizminde 2023 hedefi; 1,5 milyon sağlık turisti, 10 milyar dolar gelir. Bu hedefi iki yıl öncesinden yakalamış bulunmaktadır. Eskiden sağlık turizmi denince aklımıza termal tesisler gelirdi. Şimdi ise doktordan randevu alamayanlar sağlık için soluğu Türkiye’de alıyor.  Yapılan yatırımları lüks ve gereksiz olarak nitelendiren gereksizler, ülkemizin 10 milyar dolar sağlık geliri elde ettiğini görünce ne bu milletten özür diledi ne de bu hizmetleri yapanlara teşekkür etti.  Ülkemizin sağlık alanındaki başarıları görmezden gelenler, bu imkanlardan faydalanırlarsa iyileşme imkanı bulacağını hatırlatmak isteriz.

Şimdi Türkiye’nin sağlık alanındaki başarısını biraz da uluslararası boyutuna bakarak değerlendirelim.  Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü‘nün (OECD) verilerine göre hastane yatağı sayısında zirvede 1 milyon 653 bin yatak ile Japonya var. OECD ülkeleri içinde ikinci sırada 894 bin ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yer alıyor. Bu ülkeleri Almanya (661 bin), Güney Kore (631 bin), Fransa (399 bin), Polonya (251 bin) ve Türkiye (231 bin) takip ediyor. 36 ülke içerisinde Türkiye 7. sırada. Türkiye’de 100 bin kişiye 281 yatak düşerken bu oran Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde ortalama 504 olarak tespit edildi.

Ürün çeşitlemesi ve turizm gelirlerinin artırılması noktasında önde gelen alanlardan biri sağlık turizmidir. Ülkemiz son yıllarda sağlık turizminde önemli adımlar atarak, bu alandan aldığı payı yıllık ortalama yüzde 25 artırmakta. Sadece sağlık ve tıbbi nedenlerle gelenlerden elde edilen sağlık turizmi geliri, 10 milyar doları aştı. Bu vesileyle gelenler ise 1,5 milyonu buldu. Bu yatırımlar daha çok kişiye şifa olur ve insanımız bu yatırımlar sayesinde ekmeğini kazanır.  Türkiye yakında şifa dağıtan bir ülke konumuna geleceğinden şüphemiz yoktur. 

Bu yazı toplam 3838 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Ömür Çelik Arşivi