Hem saldırganlar hem de ihmali bulunanlar hesap vermeli

İsviçre’de vatandaşlarımıza ve kuruluşlarımıza dönük yapılan terör saldırılarının ardı arkası kesilmiyor. Son olarak Basel’de masum vatandaşlarımıza hunharca saldıran teröristlerin ne kadar acımasız olduklarını herkes gördü.  İlla bu saldırılarda birilerinin ölmesi mi lazım? Terörün dini, ırkı, milliyeti olmaz. Terör, eylemlerini haklı gösterecek gerekçe ne olursa olsun bu, başta insanların hayat hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması anlamına gelir.

Basel’de masum insanların 15 yıldır kutladıkları 23 Nisan etkinliklerine organize bir şekilde saldırmanın adını koyacak olursak, uluslararası tabirle buna “terör” denir. Yani birileri demokratik haklarını kullanarak kutlama yapıyor ve bu konuda gerekli otoritelerden izin alıyor, bir grup vahşi ise önceden kararlaştırıldığı gibi saldırarak büyük küçük demeden insanları yaralıyor.  Yaralananlar ölebilirlerdi de. Veya izdiham çıkarak onlarca kişi ezilerek hayatını kaybedebilirdi. Yani işlenen suç, insanları yaralamak, öldürmeye teşebbüs etmek, organize bir saldırı düzenlemek anlamına geliyor.
Saldırganlar bu cürümlerinden dolayı yargılanmalı ve ülkede emsal teşkil etmelidir. Bu caniler “Eziliyoruz, baskı altındayız ve özgürlüğümüz yok” diyerek insani duyguları sömürerek, propaganda yaparak haklılık kazanmaya çalışıyorlar. Geçmişte hem saldırdılar hem de görüntü çekerek bunları yayınladılar ve bu çirkin olaylara hiç kimse müdahale etmedi. Yaptıkları yanlarına kâr kalıyor.  Bu aymazlıkların neticesinde canavarlaşan bu güruh, Basel’de çocukların ve ailelerinin ağırlıkta olduğu vatandaşlarımıza saldırarak gerçek yüzlerini bir kez daha gösterdiler. İsviçre güvenlik güçleri, bu vurdumduymaz tavrını devam ettirdiği sürece bu saldırılar ne ilk ne de son olacaktır.  Basel gibi birçok terör örgütü yandaşının bulunduğu bir şehirde Türkler bir etkinlik yapıyorsa burada ambulans, polis ve itfaiye gibi unsurların yeteri derecede bulunması gerekmez miydi? Yerinde polis görevlendirilseydi bu saldırganlar saldırabilirler miydi? Olayla ilgili soruşturmada bu detaylarda ele alınmalı, ihmali olanlar hesap vermelidir.
 
Türkiye, terörle mücadele ederken sesi Basel’den duyuluyor.   Biz terör örgütlerinin neler yapabileceğini biliyoruz. Fakat bizim mal ve can güvenliğimizi koruması gereken İsviçre güvenlik güçlerinin bu saldırlar karşısında neler yapacağını bilmiyoruz. Çünkü Türk halkının bu konuda güveni sarsılmış durumdadır. Çok şükür son saldırının ardından sağduyulu birkaç ses duyduk. İsviçre’nin Ankara Büyükelçisi Jean-Daniel Ruch, “İsviçre’nin Ankara Büyükelçisi olarak bu şiddet eylemlerini güçlü bir şekilde kınıyorum. Saldırganlar tutuklandı. Yargılanmaları gerekiyor” açıklamasında bulundu. Basel Ulusal Meclis Üyesi Mustafa Atıcı olaylar karşısında dehşete düşmüş durumdayım. Basel'de hiç böyle bir şey yaşamamıştı. “Basel'in ortasındaki bu şiddet korkunç. Bunu en sert şekilde kınıyorum. Tanıdığım hiç bir bir Kürt bu yaklaşımı hoş karşılamaz” dedi.
 
Bu tür açıklamaları kanton ve federal düzeyden gelmesini de bekliyoruz. Yarım asırdan beri İsviçre’nin kalkınmasına omuz veren Türk toplumu, karşılaştığı bu muameleyi hak etmiyor. İsviçre basınını da bir kez olsun basın ahlak kurallarına uymaya davet ediyoruz. Bu saldırlar, Türk toplumu nezdinde özgürlüğe, barışa, huzura ve İsviçre’yi dünyada farklı kılan değerlere yapılmıştır. Biz soğukkanlılığımızı muhafaza ederek bağımsız İsviçre yargının vereceği hükmü bekleyeceğiz. Saldırıda mağdur olan vatandaşlarımızın durumunu, İsviçre’de avukat olan onlarca hukukçu bizzat takip ederek gövde gösterisinde bulunmalıdır. İsviçre’de var olan Türk kökenli sivil toplum örgütlerinin oluşturacağı bir heyet Basel’deki yetkililerle bir araya gelerek Türk toplumunun hassasiyetlerini dile getirmeli ve bu saldırının takipçisi olunacağını taraflara bildirmelidir. Biz, bu saldırıların son bulmasını ve bir daha böyle olayların yaşanmamasını diliyoruz.

Bu yazı toplam 6052 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Ömür Çelik Arşivi