İslam Kokan Şehirler - Endülüs

Değerli Okurlar,

11- 15 Mayıs tarihleri arasında kalabalık bir katılımcı gurubu ile İspanya Endülüs gezisine gittim. Sanırım hayatımda en etkilendiğim, en eğlendiğim, en güldüğüm gezilerden biri oldu Endülüs. 

Neredeyse iki hafta oldu geleli ve baktım gerçekten hala aynı duygular içindeyim. Hayalini bile kurmadığım bir rüya gibiydi Endülüs diyebilirim. Tüm bölgenin ayrı bir enerjisi, rengi ve bitki aurası var, sanki başka bir zaman diliminde yaşıyormuş gibi hissettim, bir film platosu gibiydi her yer, gerçeküstü bir yaşam gibi geldi bana.

Türk Havayolları ile Zürih-Malaga uçup Malaga'dan otobüsle Sevilla, Cordoba ve daha sonra Granada'ya geçtik. Turumuz uyumlu 50 kişi, rehberimiz bölgenin piri biri ve çok bilgiliydi.

Bir tur Firması ile gitmemiz sayesinde sürprizsiz, keyifli, huzurlu bir gezi oldu. Önceden alınmış biletlerle, yapılmış rezervasyonlarla saraylarda, katedrallerde, arenada vs. hiç bir yerde beklemedik. Tüm gezi boyunca gayet organize ve düzenli bir turdu. Hele Elhamra Sarayı'nı gezmek gerçekten bir ayrıcalıkmış. Biletler muhakkak aylar öncesinden alınmalı Elhamra için.

Endülüs’ü ziyaret etmek isteyenler birçok farklı rota çizilebilir. 87 bin 268 kilometre karelik yüzölçümüyle İspanya topraklarının yüzde 17’sini oluşturan Endülüs’ün en önemli yerleşim yerleri Sevilla, Cordoba, Malaga, Granada, Cadiz, Almeira, Huelva ve Jaen.

Bölge İslam Tarihi açısından çok özel, Sadece giriş olarak şu bilgiyi yazayım: 

"Aslında her şey 3100 yıl önce başladı. Bugünkü İspanya’nın güneyinde o zamanlar Tartasos denilen İber kavimleri yaşıyordu. Derken Fenikeliler, Cadiz’e Lübnan’dan aldıkları Yahudileri getirdiler. Yahudiler‘in Cadiz’de başlayan İspanya ve Endülüs maceraları başka şehirlere de taşındı. Derken Endülüs için bir diğer dönüm noktası İslamiyet’in doğmasıyla yaşandı. Şam başkentli Emevi Devleti 7. yüzyılda Kuzey Afrika’nın tamamını ele geçirdi.

Kuzey Afrika Valisi Musa Bin Nusayr, Berberi kumandan Tarık bin Ziyad’ı Cebelitarık Boğazı’nı geçerek İber Yarımadası’na gönderdi. Tarık Bin Ziyad bu bölgeyi almaya o kadar kararlıydı ki, askerleri savaştan kaçmasınlar diye, Endülüs’e ulaşınca tüm gemilerini geri yolladı. Tarık’ın askerleri Vizigot Kralı Rodrigo’yu yenerek tüm Endülüs’ü ele geçirdi.

Endülüs Emevi Devleti: 711'de Afrika'dan gelen Müslümanlar, 8. asırdan 10. asra kadar kuzeydeki birkaç bölge dışında İspanya'ya hâkim oldular ve burada Endülüs medeniyetini kurdular. On birinci yüzyılda bu ülkenin iç karışıklıklarından faydalanan Hıristiyanlar kuzeyden başlayarak yarımadayı tekrar ele geçirmeye başladı. 1276 yılında Müslümanların elinde yalnızca güneydeki  Granada kalmıştı. 1469'da Aragon ve Kastilya Krallıkları tek bir krallık altında birleşerek güçlü bir devlet kurdular. 1492'de Müslümanların son kalesi Granada Krallığı yıkıldı. Aynı yıl Kristof Kolomb İspanyol hükümdarının maddi desteğiyle Amerika'yı keşfettiği ünlü gezisine çıktı."

Endülüs Emevileri  ilim ve kültür alanında büyük bir aşama kaydetmişti. Hem dinî ilimlerde hem de diğer ilimlerde ileri seviyedeydiler. Endülüs’te eğitime büyük önem verildiğinden okuma yazma bilmeyen çok azdı. Eğitim cami, medrese ve küttaplarda yapılıyordu. İlmin her dalında yetkin kişiler yetişmişti. Tefsirde Muhammed el-Kurtubi (öl.1273), hadiste İbn Abdi’l-Berr (öl. 1070), fıkıhta İbn Hazm(öl. 1064), el-Endülisi; tasavvufta Muhyittin İbn Arabi (öl.1240) gibi âlimler önde gelen isimlerdendir.Endülüs’te felsefe ve mantık alanlarında da önemli çalışmalar yapılmıştır. Muhammed bin Meserre (öl. 931) ile başlayan felsefe geleneği İbn Bacce (öl.1138), İbn Tufeyl (öl.1185) ve İbn Rüşt (öl. 1198) gibi filozoflarca devam ettirilmiştir. Grek felsefe ve mantığının tamamı Endülüslü filozoflarca Arapça’ya çevrilmiştir. İbn Rüşt’ün öğrencisi Yahudi İbn Meymun da felsefe alanında yetkin isimlerdendi.

Endülüs medeniyeti, birçok açıdan çağını ve sonrasını etkilemiştir. Döneminde Dünya'nın en önemli kütüphanelerinden biri hâline gelen Granada kütüphanesi içindeki 1 milyon cilt kitap  işgal sırasında Babü'r-Remle Meydanı'nda  yakılmıştır. Rivayete göre, ünlü fransız fizikçi Pierre Curie, aşağıdaki şu sözleri söylemiştir.

« Müslüman Endülüs'ten bize 30 kitap kaldı, atomu parçalayabildik. Şayet yakılan bir milyon kitabın yarısı kalsaydı çoktan uzayda galaksiler arasında geziyor olacaktık. »

Bu yazı toplam 3589 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Zafer Terkesli Arşivi