Büyükelçi yordu bizi

Otuz yılı aşkın bir zamandır İsviçre'de yaşıyorum. Çeyrek asra yakın bir zamandır da basın mensubu olarak Türk toplumuna hizmet vermeye çalışıyorum. Birçok büyükelçimizle ve başkonsolosumuzla birlikte çalıştık.  Her birinin farklı farklı meziyetleri ve temsil kabiliyetleri vardı. 

Bazıları rutin işleri yaparken bazıları da daha fazlasını yaptı. Birilerinin geldiğinden Türk toplumunun haberi bile olmazdı. Türk toplumuna yabancı ve uzak olanlar bile vardı.  Sefaret binasına saldırarak işgal etmek isteyen teröristlere karşı silahını çekerek canı pahasına Türk devletinin şerefini savunanları da tanıdık. Fakat bu büyükelçi daha farklı. Deyim yerindeyse yerinde durmuyor.

Basın mensupları olarak takip etmekte zorlanıyoruz. Bir günde bir kaç programa katılabiliyor. Bazen hariciye yetkililerini ülkemizle ilgi olarak bilgilendirirken aynı gün yabancı işadamlarını Türkiye'ye yatırımı için toplantıda bir araya getiriyor. Yetmedi bir Türk'ün başı ağırsa yanında bitiveriyor.

Çağrılan her yere yetişmeye gayret ediyor. Toplum arasında hiç bir ayırım yapmaz herkesi aynı sıcaklıkla kucaklıyor. Bir gün zorlu ve taviz vermeye bir müzakereci aynı gün ise vatandaşı ile iftar sofrasında bağdaş kurmuş aynı pilava kaşık sallarken görebiliyorsunuz. Ramazan boyunca evinde iftar ettiğini zannetmiyorum. Eğer bir akşam kendisi davetli değilse o akşam kendisi davet vererek Türk toplumunun önde gelenlerini ağırlayarak ev sahipliği yapıyor.

GÜLER YÜZLÜ SEMPATİK VE SAMİMİ
Güler yüzlülüğü,  sempatik tavırları ve samimi yaklaşımıyla karşısındakine güven veren bu sefirimiz, halen Bern'de görev yapan İlhan Saygılı'dan başkası değildir. Gerçekten de kendisinin çalışma temposuna ayak uydurmamız mümkün olamıyor. Yaptığı çalışmalarının ancak bazılarını haberleştirebiliyoruz. Hepsine yetişsek inanın gazetemizi büyükelçilik bülteni gibi olur.   Eskiden bazıları çalışmadığı için serzenişte bulunurduk. Şimdi ise Büyükelçimiz İlhan Saygılı'ya yetişemediğimiz için şikayetçi olmaya başladık. Biz yetişemiyoruz diye şikayet ederken, Türk toplumu "hepimize yetişti" diyerek mutlu olup dua ediyor. 
Büyükelçinin bu koşuşturma temposunun ardında ona destek veren personelini ve en önemlisi kıymetli eşleri Bengi Hun Saygılı hanımefendiyi unutmamalıyız. Asil ve Kaan gibi iki aslan parçasına annelik etmek, İlhan Bey gibi yerinde durmayan birine eş olmak gurur verici olduğu kadar güçlü bir idare gerektirir. Bundan dolayı da Hanımefendiye de tebrik ediyor ve kolaylıklar diliyoruz.

ÇALIŞTIKÇA MUTLU OLUYOR
Çalıştıkça mutlu olan Büyükelçimiz İlhan Saygılı bu yıl taraftarı olduğu Fenerbahçe futbol kulübünden yana pek de yüzü gülmedi. Fener'in de Büyükelçimiz gibi çalışması durumunda seneye başarılı olacağına inanıyoruz. "Biz yetişemiyoruz" diyerek şikayetçi olduğumuz Büyükelçimiz Türkiye ile İsviçre arasındaki ilişkilerde diplomatik bir yakınlaşma sağladı.  Kısa bir zamanda Türk insanı ile hemhal olan Büyükelçimize çalışmalarından dolayı teşekkür ediyor, "Devletinle bin yaşa" niyazında bulunuyoruz. Ömrünü eğitime harcayan İlhan Saygılı gibi bir çok insanı yetiştiren Büyükelçimizin kıymetli babaları Tahsin Saygılı amcamıza ve muhterem eşleri Nakife Saygılı anneye vatanlarına ve milletine böyle hayırlı bir evlat yetiştirdikleri için teşekkür etmeye bir borç  biliyoruz.

 

Bu yazı toplam 3861 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ömür Çelik Arşivi