Geçen ay Torba yasa ve sandık ile yazımı bitirmiştim. Ancak konular gündemde yerini korumaya devam ediyor.10 Agustos Cumhurbaşkanlığı seçiminde yurtdışı katılımın az olmasının sebebleri araştırılmadan suçluları ilan edildi. Bu köşede katılımın az olma ihtimalini bizlere sunulan seçim sistemi nedeniyle ilgililere duyurmaya çalıştım. Yurtdışındaki vatandaşların durum ve şartları ciddi olarak gözetilmeden oluşturulan oy kullanma şekli ve seçmen kütüğü kayıt şartları zaten durumu belli etmişti. Sanki birileri bizlerin sandığa gitmesini kerhen desteklediler. Her siyasi partinin temsilcileri buralara geldiler,gittiler ama uyarıları demekki sigara paketine yazmışlar. Sesimizi dinlemediler,siyasi tercihlerimizin sandığa yansımasına yardımcı olmadılar.Randevulu sistemi sadece Alman hükümeti dayattı,neden o zaman diğer ülkelerde bunu uyguladılar. Sayın siyasiler birçok olumsuz gidişatın önüne geçebilerlerdi.Türkiye kamuoyunda yurtdışında seçime katılımın düşük olmasının sebebi olarak bizlerin ilgisizliği ve Yüksek seçim kurulunun yaptığı yanlış uygulamalar gösteriliyor. 2008 yılında Anayasa mahkemesi tarafından iptal edilen elektronik oy kullanma sistemi üzerinde acil olarak tekrar çalışılarak yurtdışı oy kullanma şeklinin değitirilmesini bekliyoruz. Yurtdışı Türkler Başkanlığının seçtiği temsilcilerimiz seçim öncesinde ve sonrasında oy kullanma şeklimiz ile ilgili acaba Ankarayı bilgilendirdilermi.İsviçre için seçilen bu iki temsilci ne yapar,hangi sorunlarımızı Ankaraya iletir,bunları merak ediyoruz.İnşallah bir yetkili çıkarda bu konuda bilgi verir. Türkiyeden borçlanarak emekli olma konusundaki kaos ortamı ve kirli bilgilendirme sürüyor. Torba yasadaki yurtdışı emeklilik borçlanma maddesi lehimizemi aleyhimizemi, yasa çıkmadan acil olarak müracaat edelimmi,etmeyelimmi bu soruların ucu açık. Herşey karıştı,mevlam bizleri kayırsın artık ,başka söyleyecek bir söz kalmadı. Yine seçim konusnda;özellikle İsviçredeki Büyükelçilik ve konsolosluklarımızın organize ve çalışmaları,sandık başındaki görevliler,siyasi partilerin temsilcilerinin distane ilişkileri, vatandaşlarımız tarafından çok takdir edildi. Bende emeği geçen herkese bu mükemmel organize için teşekkür ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti Bern Büyükelçiliğine atanan Büyükelçi sayın Mehmet Tugrul Gücük bey'e hoşgeldiniz diyor yeni görevlerinde başarılar diliyorum. "Takviye edici gıdalar adı üstünde gıdadır, asla ilaç değildir. Gıda takviyesi zayıflatmaz, hastalıkları tedavi etmez. Gıda takviyesini ilaç olarak gösteren yanıltıcı reklam ve tanıtımlara kanmayın."( Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın kamu spotu) 30 Agustos Zafer Bayramınız  Kutlu olsun.Çocuklarımızı Türk kültür derslerine gönderelim,geleceğimize yatırım yapalım. TEMA VAKFINA ÜYE OL, DESTEK OL,TÜRKİYE ÇÖL OLMASIN Üzerinize vazife olmayan işlere karışın : BİR AĞAÇLA KARDEŞ OLUN Sağlıcakla kalın.  [email protected]