Bilenler bilmeyenlere öğretecek

Yıllardır eğitim konusunu gerek haberlerimizle gerekse de sütunlarımızda işleyerek önemine dikkati çekmeye çalıştık ve anlatmaya ısrarla devam edeceğiz. Çünkü toplumumuzun en büyük eksikliği eğitim yoksunluğudur.  Bu açığımızı kapatmak için ebeveyniler, çocukları ile birlikte yeniden büyüyecekler.  Çocuğu, öğretmeni, okulu ve arkadaşlarını bilecek ve bu çevre ile yakın ilişki içerisinde olacak.  Çocuklarımızdan beklentilerimiz olduğu gibi bizim de yapmamız gereken şeylerin olduğunu hiç unutmayalım.  Okul araç ve gereçlerini, marka ayakkabı almak ve bol harçlık vermekle, anne ve babalık olmuyor.  

Sorunları ortaya koyarken bu konuda neler yapacağımızı bilmemiz gerekiyor. Bunun için önce ailenin bu konuda bilinçli olması lazım. Aile, çocuğunun durumunu yakından takip etmelidir. Geç kalmadan müdahale edebilmesini bilmelidir. Kendisi yardımcı olamayacaksa ona yardımcı olabilecek kişi veya kurumları bulmalı ve çocuğuna ek ders aldırarak onun seviyesini yükseltmelidir.  Öğretmen ve aile, her an işbirliği içeresinde olursa o zaman sorunların başı alınmış olunur.  Amerika’daki göçmenler, geçmişte yaşadıkları sıkıntıları aşmak için elde ettikleri tecrübelere bize ışık tutmalı, bize yarayanı almalı ve de uygulamalıyız.  ABD’li göçmenlerin uyguladıkları “abi-abla” projesi bizim için çıkış yolu olabilir. Yani bilen abiler ve ablalar, küçük kardeşlerine derslerinde yardımcı olmalı. Onları takip ederek, seviyelerini bilmeli ve ona göre destek olmalıdır. Peki, bu abiler ve ablalar nerede ders verecek? Bunun için de her bölgede var olan sosyal, kültürel ve dini derneklerimizin binalarından istifade edilebilir.

 

Bu vesileyle de STK’larımız da kuruluş hedeflerinden birine de ulaşmış olurlar. Abileri ve ablaları da harçlıksız bırakmayalım. Onlar da bu emeklerinin karşılığını alsınlar ki bu işi severek yapsınlar.  Onlar, onların halinden iyi anlarlar. Çünkü onlar da aynı yollardan geçtikleri için onların yaklaşımı daha da olumlu olacaktır.  Eğer eğitim işine anaokulunda başlarsak işimiz biraz daha kolay olabilir. Bunun için de anaokuluna mutlaka çocuğumuzu göndererek, kendi yaşıtları olan yerli çocukların seviyesine gelmesini sağlamalıyız. 

 

Eğer abimiz ve ablamız yoksa ne yapacağız? O zaman cami ve sosyal-kültür derneklerimiz, çocuklarımız için bir derslik ayarlayacak. Çocuklarımızın eksiği olan Almanca, matematik ve İngilizce ek ders verecek öğretmen bulunacak, o da çocuklarımıza destek verecektir. Çocuklarımız da dedelerinin alın terleri ile kazandıkları paralarla satın alarak Türk toplumuna hediye ettiği bu mekânlara ilk adamı atmış olacaklardır.  Eğer cemiyetimiz yoksa evimize veya ek ders verebilecek kuruma giderek mutlaka destek aldırmalıyız.  İnanın biz bu kadar çocuğumuzla ilgilenelim, bakın çocuğunuz nasıl gelişecek ve okula gitmek için sabırsızlanacak.  Başta dediğimiz gibi, biz yeniden çocuğumuzla birlikte büyüyecek, ders yapacak ve ona destek olacağız. Onlar da büyüyünce bizlere destek olacaklardır.

 

Bu yazı toplam 2842 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cemil Baysal Arşivi