ZÜRİH- İsviçre’nin en büyük kenti Zürih’te yaşanan konut krizi, özellikle düşük gelirli ve yaşlı bireyleri zor durumda bırakıyor. ETH Zürih tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Zürih’te tüm bina sakinlerine yönelik tahliyeler (Leerkündigungen) diğer İsviçre şehirlerine kıyasla daha sık görülüyor. Bu durum, yaşlılar, mülteciler ve yalnız yaşayan bireyler gibi toplumun kırılgan kesimlerini olumsuz etkiliyor.

Örneğin, Zürih’in Döltschihalde bölgesinde 14 yıldır yaşayan 71 yaşındaki Claudia Keller ve 82 yaşındaki Edi Bürchler, yıl sonunda evlerinden tahliye edileceklerini öğrendiler. Bu karar, 58 haneyi ve yaklaşık 100 kişiyi etkiliyor. Keller, yaşadığı şoku “Benim için büyük bir korkuydu” sözleriyle ifade etti. Yeni konut arayışında, yaşları ve yüksek kira bedelleri nedeniyle zorluklar yaşadılar.

ETH Profesörü David Kaufmann’ın araştırmasına göre, bu tür tahliyeler genellikle binaların tamamen yenilenmesi veya yıkılıp yeniden inşa edilmesi amacıyla yapılıyor. Yenilenen bu konutlar, genellikle daha yüksek gelirli, genç ve çocuksuz bireyler tarafından kiralanıyor. Araştırma, tahliye edilenlerin yaklaşık %30’unun mevcut yaşadıkları belediyeden taşınmak zorunda kaldığını ortaya koyuyor.

81 yaşındaki Susanne Haug da benzer bir durumla karşı karşıya. Zürih’teki Heuried bölgesinde yaşayan Haug, yaşadığı binanın yıkılacak olması nedeniyle yeni bir konut arayışında. Ancak uygun bir yaşlılar evi bulamaması nedeniyle, oğlu tarafından bir karavan alınarak kamp alanında yaşama seçeneğini değerlendiriyor.

İnşaat firmaları, şehirdeki konut sıkıntısını gidermek amacıyla mevcut binaları yıkarak daha fazla konut inşa etmeyi planlıyor. Ancak bu süreç, mevcut sakinlerin yerlerinden edilmesine neden oluyor. Örneğin, Halter firması, Zürih Altstetten bölgesinde 317 daireyi yıkarak 376 yeni daire inşa etmeyi planlıyor. Firma yetkilileri, bu süreçte kiracılara destek sağladıklarını belirtiyor.

Zürih’te konut krizi, özellikle düşük gelirli ve yaşlı bireyler için ciddi bir sorun haline gelmiş durumda. Toplu tahliyeler, bu kesimlerin şehir merkezlerinden uzaklaşmasına ve sosyal bağlarının kopmasına neden oluyor. Yetkililer, bu sorunun çözümü için daha kapsayıcı ve adil konut politikalarının geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor.