Geleneksel karoser tiplerinin hiç olmadığı kadar elektrik ve hibrit motor seçenekleri ile buluşmasına sahne olan Cenevre'de, dikkat çeken bir diğer gelişme ise yerli araç içi tasarım firmalarının gövde gösterisi oldu.

Merakla beklenen Cenevre Otomobil Fuarı bugün kapılarını açtı. Bu yıl 89'un kez yeni modellere ev sahipliği yapan etkinlikte, bir çok otomobil ilk kez görücüye çıktı.

İsviçre'nin hiçbir otomobil markasına ev sahipliği yapmamasından dolayı, küresel üreticilerin hepsinin eşit koşullarda yarıştığı Cenevre, bu yönüyle diğer otomobil fuarlarından ayrılıyor.

Öyle ki, Avrupa'nın farklı ülkelerinde, ABD'de, Japonya'da ve hatta Çin'de düzenlenen otomobil etkinlikleri ev sahibi markaların şovuna dönüşürken, misafir üreticilerin ise gölgede kalmaları ile öne çıkıyor.

Bugün kapılarını basına açan Cenevre, ayın 7'sinde ise tüm ziyaretçilere açılacak. Fakat, dünya prömiyerlerinin tamamına yakını ise bugün ve yarın yapılacak.

GELENEKSEL KASA TİPLERİ ORTADAN KAYBOLMADI

Bu yazının yazıldığı saate kadar tanıtımı yapılan araçlara yakından baktığımızda ise, geçmiş yıllarda bolca gördüğümüz fütüristtik elektrikli araçlardan çok, kullanıcıların daha rahat kabullenebileceği pilli otomobiller karşımıza çıkıyor. Bu durumun en çarpıcı örneğinin ise Honda e Prototype olduğunu belirtmekte fayda var.

Bunun yanı sıra, Pininfarina, Bugatti, McLaren ve Lamborghini gibi markaların sergiledikleri modeller de, süper spor otomobillerin pazardaki trend değişimi dolayısı ile ortadan kaybolmayacağını, fakat tüketici taleplerine uygun olarak hibrit ve elektrikli versiyonlar ile yollara devam edeceklerinin sinyalini gördük.

Cenevre fuarı için söylenebilecek çok söz olduğu malum. Bu yıl ki fuarda gözümüze çarpan önemli gelişmelere gelirsek, son bir yıldır diğer fuarlarda da karşımıza çıkan şekilde hatchback, sedan ve stationwagonların gittikçe etkisini artıran SUV'lara karşı 'biz hala buradayız' mesajı vermesi olduğunu söyleyebiliriz.

Bu konuda, ilk kez kanlı canlı ortaya çıkan Renault'un küçük boy hatchback Clio'nun, başı çektiğini görüyoruz. Yukarıdaki satırlarda bahsi geçen Honda e Prototype'nin Clio'nun boyutlarına yakın bir elektrikli hatchback olması da, otomobillerin motorlarındaki teknolojik dönüşümün geleneksel karoser tiplerini öldürmeyeceğinin göstergesi olarak yorumlanıyor.

Aynı şekilde, Mercedes CLA'nın sportif bir stationwagon seçeneği olan 'Shooting Brake' versiyonun da söz konusu duruma bir örnek olarak verebiliriz.

Cenevre'deki bir diğer gelişmede yılın otomobilinin belli olması oldu. İngiliz üretici Jaguar’ın ilk elektrikli modeli I-Pace, 23 ülkeden 60 otomobil gazetecisinin değerlendirmesi sonucunda Avrupa’da Yılın Otomobili (Car of The Year) seçildi.

TÜRK SANAYİSİ ŞOV YAPTI

Öte yandan, 89'uncu Cenevre Otomobil Fuarı'nda Türkiye'de üretilen modellerin ziyaretçilerin beğenisine sunulduğu görülürken, otomotiv dizaynı alanında çalışan Türk firmaların da fuara katılarak dünyaya isimlerini duyurmayı hedeflediklerini gözlemledik.

Cenevre'da sahne alan 'made in Turkey' modellere bakacak olursak, Toyota Corolla Sedan, Renault Clio ve Tofaş fabrikasında üretilen Egea Sport karşımıza çıkıyor. Her üç modelinde satış adedi anlamında kendi markasının lokomotif otomobilleri olduğu göz önüne alındığında, işin önemi daha net anlaşılıyor.

Fuarın dikkat çeken bir diğer tarafı da, yerli firmaların ürettikleri araçlar ile gövde gösterisi yapmaları oldu. Araç içi tasarımı yapan Okçu, Dizayn Vip ve Ertex, Cenevre'nin Türk katılımcıları olarak hazırladıkları 'VIP' araçları Avrupa'nın kalbinde ziyaretçilerin beğenisine sundu.

Sonuç olarak, ayın 17'sine kadar kapıları açık kalacak Cenevre Otomobil Fuarı, ev sahipliği yaptığı birçok önemli yenilik kuşkusuz otomobil severlerde heyecan yaratmış durumda.

Fuarda tanıtılan modellerin satışa sunulduklarında nasıl bir performans sergileyeceklerini ise zaman gösterecek. Bu zaman zarfında ulaşılacak satış adetlerinin ise, otomobil dünyasındaki trendlere yön vermesi kaçınılmaz olacaktır.