Hans mı Hasan mı...Meryem mi Maria mı...?

Bu sorunun cevabını bazen bulmakta ben de zorlanıyorum.

Yurtdışında yaşayan bir gurbetci ailenin diğer gurbetci Türk aileyi İspanya, İtalya ve Yunanistan yerine Antalya'da tatil yapmayı ikna etmesi pek önemsenmiyor. Veya ''Onlar nasıl olsa öyle de böyle de geliyor'' anlayışı yıllardır var. Yurtdışında yaşayan vatandaşların yıllardır anavatana aile ziyaretlerinde ve tatillerde bıraktıkları döviz ve ekonomiyet katkıları ne yazık ki önemsenmedi. Türkiye'ye gelen bir yabancı turistin ortalama harcaması 700 dolar civarında, bir gurbetcinin ortalama ülkemize bıraktığı döviz ise 1000 dolar civarında. Açıklanan bir rakama göre, yurtdışında gurbetcilerin yılda 50 bine yakın düğün yaptığı açıklandı. Daha bir kaç yıl öncesine kadar gurbetciler düğün, nişan, sünnet gibi özel günlerini Türkiye'de yakınlarıyla birlikte yapıyordu. Araba kiralamasından, düğün kıyafetleri ve takılarından tutun, düğün salonlarına kadar Türk ekonomisine 50'den fazla sektöre katkısı olan gurbetcilerin ülkemize bıraktığı döviz yıllarca hiç önemsenmedi. Bundan herkes nasipleniyordu.

En son verilere göre, 3 milyonu Almanya'da olmak üzere yurt dışında yaklaşık 6,5 milyon Türk vatandaşı yaşıyor. Türkiye'de tatilde bir turistten iki kat daha fazla harcayan gurbetcilerin ekonomiye direk ve dolaylı yönden getirdikleri canlılık ne yazık ki yabancı turistler kadar değer görmüyor. Yıllar öncesi her yaz sadece eşini dostunu değil memleketteki esnafın da dört gözle beklediği gurbetçiler, ekonomik büyümenin en önemli tetikleyicisiydi. Ancak esnafın uyanıklığı ''Alamancılar gelsin kazıklayalım'' mantığı başta olmak üzere pek çok gerekceyle son yıllarda gurbetciler küstürüldü. Yabancı turistlerden umduğumuzunu bulamayınca yine gurbetcilere sarılıyoruz. Bu aralar turizm sektörü çok canlı. Hal böyle olunca fiyatlarda uçmuş durumda. Her yıl karşılıksız anavatana gelen ve turistlerden daha fazla döviz bırakan gurbetcilere ne yazik ki yabancı turistlere sunulan imkanlar sunulmuyor. Yurtdışındaki Türk potansiyeli doğru kullanılsa, turizm beldelerinde boş kalan otelleri dolduracaklar diye her yaz aylarında ne Rus ne Alman turistlerin yolunu gözlemek zorunda kalmayız. Ve bu konuda mutlaka geç bile kalınmış acil alternatifler B,C, D planları üretilmeli.

Gurbetciler eskiden yaz aylarında Anavatana köylerine giderlerdi..

Eskiden arabasına atlayıp yıllık izinlerini köylerine ana-baba ziyaretlerine ayıran gurbetcilerin tatil kültürü değişti. Artık ikinci ve üçüncü nesilde memleket tatili geleneği kalmadı. Daha çok İstanbul, İzmir, Antalya gibi yerleri tercih eden gençlerimiz, bir turiste göre yüzde 30 daha çok para harcıyor. Gittiği otellerin dışında hem alışveriş yapıyor hem eğlence mekanlarında küçümsenmeyecek paralar harcıyor. Genç zengin gurbetçiler Türkiye'ye en az 1.500 euro bırakıyor. Bu gençlerin Anne babaları yıllık izinlerini yıllarca köyüne gidip, evinin boyasını kınasını yaptırır, tarlasında, bahçesinde tatilini geçirirdi. Ancak son ikinci üçüncü kuşak köye 2-3 haftalık yaz tatilinde bir gün köye uğradıktan sonra tatilinin kalan günlerini Bodrum, Alanya, Marmaris, Antalya, Çeşme gibi tatil beldelerinde geçiriyor. Hatta bazıları Türkiye dışında ülkelerde tatilini geçiriyor.  Yani gerçekten tatilde para harcayan öz evlatlarımızı gençlerimizi Türkiye'ye çekemiyoruz. Belki tanıtım eksikliği belki başka etkenler. Bu konuya kafa yorup gençlerimizin ülkemizde tatil yapmalarını sağlamalıyız.

Yıllarca akraba ziyaretleri için Türkiye yollarına düşen gurbetçiler, aradan geçen sürede ciddi bir turizm hareketinin de başlamasına neden oldu. Bugün yılda 1 milyondan fazla gurbetçi akraba ziyareti dışında tatil için Türkiye'yi seçerken, kişi başı yaptıkları 1135 dolar harcama rakamıyla da ekonomiye ciddi bir gelir sağlıyor. Türkiye'ye önceleri aile ve akraba ziyareti ile başlayan gurbetçi akını son 10-15 yılda özellikle ikinci ve üçüncü jenerasyonun etkin hale gelmesiyle ciddi bir turizm hareketine dönüştü. Ancak, yabancıları ülkemize çekmek için sayısız indirimler kampanyalar sunulurken, ''Hans okuduğu haberlerden, patlayan bombalardan korkmuştur, etkilenmiştir'' deyip indirimli kampanyalar sunarken, ''bizim Hasan yılda bir kere nasıl olsa geliyor'' yürütülmesini üzücü.

Yabancı turist getirmek için verilen maddi destek ve kampanyalara benzer değişik cazip kampanyalar gurbetciler için de başlatılmalı. Örneğin ''Ülkeni ziyaret et, tatilini ülkende yap'' gibi başlıklarla, indirimli avantajlı uçuşlarla yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın Türk turizmine katkısını artıracak adımlar, turistler için sunulan cazip adımlar atılması gerekiyor. Yurt dışından Türkiye'nin farklı noktalarına tarifeli doğrudan uçuş olanaklarının artırılması, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza özel tatil kampanya paketlerinin düzenlenmesi ve özellikle para haracayan Türk gençlerinin ülkemize gelmeleri için tanıtımlar artırılması ve yapılmalı.

Bu yazı toplam 7233 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cemil Baysal Arşivi