İsviçre medyası yalanlarıyla bıktırdı

 Medyanın en önemli işlevi, tarafsızlık ilkesiyle hareket ederek, halkın haber alma özgürlüğüne olan ihtiyacı gidermektir. Bunun yolu, "Haber ve Bilgi" vermekten geçmektedir. Hayatın pek çok alanına ait ulusal ve uluslararası bilgi ve haberler medya araçları ile insanlara ulaşır. Buraya kadar yazdıklarımız evrensel izahatlardan ileri gitmiyor.

İsviçre'de bin 419 basın kuruluşu var. Bu kuruluşlarda toplam 29 bin 58 kişi çalışıyor. Dünyada en çok yerel gazetenin çıktığı ülke İsviçre. Böylesine medyanın etkili olduğu bir ülkede maalesef Türkiye ve Türklere dönük yapılan haberlerin büyük bir bölümü yanlış, maksatlı, manipüle edilmiş ve yalan olduğunu görmek bizi bıktırdı.  Basın ilkelerinden tarafsızlıktan dem vuran İsviçre medyası maalesef objektiflik konusunda sınıfta kalmakla kalmayıp, birilerinin tetikçiliğini yapmaktadır. 100'ün üzerinde günlük gazetenin yayınlandığı İsviçre'de İsviçre medyasının bir kısmı basın ahlak ilkelerini çiğnediği gibi kişilik haklarını ihlal ederek yayın yapıyor, yaptığı taraflı yayınlarla halkı kin ve nefrete sürüklüyor.

Fazla gerilere gitmeye gerek yok. Son bir kaç ayda yaşadıklarımız ne anlatmak istediğimize yetiyor ve artıyor.

-Blick gazetesinin 23 Aralık tarihinde "Erdogan warnt Türken in der Schweiz vor Intergration" başlığıyla verdiği haber aslını yansıtmadığı gibi tamamen çarptırılmış yalan bir yayın.

 -Blick bu yalan yayınını düzeltmediği gibi Cumhurbaşkanımızın yapmadığı açıklamayı yapmış gibi verdi. Yalan haber Türk kökenli STK'lan tarafından tekzip edilmesine rağmen herhangi bir düzeltme  ve yalan haberi yazan sözde muhabirine bile bir yaptırım uygulamadı.

 -Blick'in yıllardır kasıtlı olarak yaptığı yalan haberlerine tepki gösteren İsviçre'deki Türk STK'ların açıklamalarını dikkate almadılar, hazırladıkları tepki metnini ücretli bir ilan olarak bile basmadılar.

-UID İsviçre Başkanı Murat Şahin'le alakalı yayın yapan telebasel.ch ve barrikade.info siteleri, hem yalan bir haber yayınlıyor hem de yalan haberin devamında Cumhurbaşkanımıza hakaret ediyor. Yayına tepki gösterilmesine rağmen, ne bir düzeltme yayınlıyor ne özür diliyor.

-İsviçre Türk Toplumu’nun, İsviçre medyasındaki yanlış yayanlar karşısında İsviçre halkını bilgilendirmek için yaptığı açıklamalar dikkate alınmadığı gibi paralı olarak yayınlatmak istediği ilanları bile herhangi bir gerekçe göstermeden yayınlamadıklarını biliyoruz.

-İsviçre Demir Yolları (SBB) bile tren istasyonlarında reklam için bulundurduğu ekranlara ilan vermek isteyen İsviçre Türk Toplumu’nun ilanlarını son dakikada haksız bir gerekçe ile iptal etti.  Aynı SBB, terörist başı Öcalan katlinin resimlerini yayınlamakta hiç bir beis görmedi.

 Sıraladığımız bir kaç örnek bunlar. Bu örneklerin yüzlercesini yaşadık.  İsviçre medyasında Türkiye ve Türklere karşı bu önyargılı ve düşmanca tavrın arkasındaki güç, basın ilkelerini hiç sayarak kasıtlı yayınlarını sürdürmeye devam ediyor. Biz İsviçre medyasını içinde bulunduğu bu zavallılıktan kurtaramayız, çünkü İsviçre basınının büyük bir bölümü belirli medya gruplarının elinde olduğunu dikkate alırsak,  özgür olmadıklarını, birileri tarafından kullanıldıklarını yaptıkları yayınlarla görmekteyiz. Kendilerinde olmayanları, onlar gibi düşünmeyenleri yani satılmamışları linç kampanyası başlatarak hedef göstermektedirler. Bundan sonra demokrasinin önemli bir unsurları olan basın, fikir ve kişilik haklarında bahsetmesinler.  Yemezler.

Bu yazı toplam 8634 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Ömür Çelik Arşivi