Önder Günes: “Genellemeler Toplumu Bölüyor”
FIDS Başkanı Güneş: ”Suçlu Ayrı Değerlendirilmeli, Toplum Cezalandırılmamalı”
BERN – Son dönemde Suriye ve Afganistan kökenli sığınmacılar tarafından gerçekleştirilen üç saldırı, Batı Avrupa’yı sarstı. İsviçre İslam Federasyonu (FIDS) Başkanı Önder Günes, bu saldırıların İslam ile ilişkilendirilmesine karşı çıkarak önemli açıklamalarda bulundu.
Almanya’nın Aschaffenburg ve Münih şehirleri ile Avusturya’nın Villach kentinde, Suriye ve Afganistan kökenli sığınmacılar tarafından gerçekleştirilen saldırılar, Avrupa’da büyük bir yankı uyandırdı. İsviçre İslam Federasyonu (FIDS) Başkanı Önder Günes, bu saldırıların din ile bağlantılı olmadığını belirterek, İslam’ın yanlış bir şekilde kullanıldığını ifade etti.
“İslam, kimseye zarar vermemeyi öğretir”
Son dönemde art arda yaşanan saldırılarla ilgili konuşan Günes, “Bu tür olayların artış göstermesi son derece endişe verici ve acı verici. Sadece saldırıya uğrayan mağdurlar ve yakınları için değil, tüm toplum için büyük bir yük. Bunun sonucunda sığınmacılar da olumsuz bir algıya maruz kalıyor ve kendilerini açıklamak zorunda kalıyorlar. Oysa saldırılarda hayatını kaybeden anne ve çocuğun da Müslüman olduğunu unutmayalım. Yine Villach’taki saldırganı durduran kahramanın da Avusturya’da sığınmacı olarak bulunan bir Suriyeli olduğunu hatırlatmak gerekir. Bu nedenle, genelleme yaparak tüm Müslümanları ve sığınmacıları suçlamak kesinlikle yanlış olur” dedi.
İslam’ın, insanlara zarar vermemeyi temel bir öğreti olarak sunduğunu vurgulayan Günes, “Bu saldırıları gerçekleştiren kişiler, İslam’ı eylemlerine bahane olarak kullanıyorlar. Oysa dinimiz, kimseye zarar verilmemesi gerektiğini açıkça öğretir. Bu insanlar, kendi zihinlerinde çarpık bir gerçeklik yaratıyor ve işledikleri kötülüğün bir şekilde iyi bir amaca hizmet ettiğine inanıyorlar. Ben bu tür saldırıların dini saiklerle yapıldığına inanmıyorum” diye konuştu.
“Bu kişiler genellikle yalnız ve travmalı bireyler”
Saldırganların ortak özelliklerinin genellikle yalnız bireyler olmaları ve savaş, şiddet ve baskının hâkim olduğu bölgelerden gelmeleri olduğuna dikkat çeken Günes, “Pek çok mülteci savaş travmaları ve psikolojik baskılarla mücadele ediyor. Ancak bu tür saldırıları açıklamak için basit ve genel geçer sebepler öne sürmek yanlış olur. Sığınmacılar arasında radikal bir bakış açısına sahip olanlar olabileceği gibi, Avrupa’ya geldikten sonra marjinal grupların etkisine girenler de olabilir. Genellikle bu durum, dışlanmışlık hissi, hayal kırıklıkları ve çaresizlik duygularıyla bağlantılıdır” ifadelerini kullandı.
“Suç işleyenler için kurallar sıkılaştırılmalı”
Bazı kesimlerden gelen sığınmacılara yönelik sert önlemler ve sınır dışı kararlarına ilişkin soruya yanıt veren Günes, suç işleyen sığınmacılar için kuralların sıkılaştırılmasını anlayışla karşıladığını belirtti. Günes, “Eğer biri burada suç işliyorsa –isterse sadece bir hırsızlık vakası olsun– cezasını çektikten sonra ülkesine geri gönderilmeli. Bu, sığınmacı topluluklarına net bir mesaj verir: ‘Burada istediğiniz gibi hareket edemezsiniz, kurallar var ve bunlara uymak zorundasınız.’ Hiçbir şekilde hoşgörü gösterilmemeli” dedi.
Ancak, kitlesel sınır dışı politikalarına karşı çıkan Günes, “Bir okulda sorun çıkaran tek bir öğrenci yüzünden tüm sınıfı cezalandırmak mantıklı olmaz. Aynı şekilde, birkaç kişinin yaptığı suçlar yüzünden tüm sığınmacıları ve Müslümanları suçlamak da doğru değil. Asıl yapılması gereken, tehlikeli bireyleri tespit edip onları toplumdan izole etmek” şeklinde konuştu.
“İslami kurumlar entegrasyona destek vermeli”
Sığınmacılar arasında radikalleşmenin önüne geçmek için İsviçre İslam Federasyonu’nun çeşitli projeler geliştirdiğini belirten Günes, bu kapsamda devlet ve kiliselerle ortak çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Örneğin, FIDS’in İsviçre Devleti Göç Sekreterliği ile iş birliği içinde mülteci merkezlerine İslami rehberlik ve danışmanlık hizmeti sunduğunu belirten Günes, “Bu program sayesinde, Avrupa’ya gelen ve ideolojik radikalleşmeye yatkın olan bireyler, İslami değerleri bilen kişiler tarafından yönlendirilerek daha sağlıklı bir bakış açısına kavuşabiliyorlar” dedi.
Batı Avrupa’da artan saldırılar sonrası sığınmacılar ve Müslümanlara yönelik genel suçlamalara karşı temkinli olunması gerektiğini belirten Günes, radikalizmin önüne geçebilmek için sığınmacı topluluklarına yönelik sosyal projelerin artırılmasının şart olduğunu ifade etti.
Bu haber toplam 2239 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.