İsviçre’de 5.000 kişi haftada üç kez diyalize giriyor

İsviçre’de 5.000 kişi haftada üç kez diyalize giriyor

Haftada üç kez diyalize giriyor, seyahat ediyor ve gönüllü çalışıyor – yaşam sevincinden ödün vermiyor.

ZÜRİH – İsviçre’de yaklaşık 5.000 kişi haftada birkaç kez diyalize girmek zorunda. Bunlardan biri de 69 yaşındaki Thomas Hunziker. Böbrek yetmezliğine rağmen hayat enerjisini kaybetmeyen Hunziker, seyahat ediyor, gönüllü çalışıyor ve diğer hastalara moral veriyor.
(Kaynak: Blick, 21 Ekim 2025 – Röportaj: Olivia Ruffiner

Hayatını kurtaran makineyle birlikte yaşam

Thomas Hunziker, her sabah kahvesini yudumlarken yatağının yanında kanını temizleyen diyaliz makinesi çalışıyor. “Diyaliz canımı acıtmıyor, hatta yorgun bile hissetmiyorum,” diyor. Haftada üç kez, üç-dört saatini bu makineye bağlı geçiriyor.
Nefroloji uzmanı Dr. Johannes Trachsler bu tedaviyi şu sözlerle özetliyor:

“Diyaliz yüzde 30’luk bir iştir. Kalan 70’i ise yaşama azmidir.”

Kalıtsal bir hastalıkla yaşam mücadelesi

Hun­zi­ker’e 35 yaşında polikistik böbrek hastalığı teşhisi kondu.
“Böbreklerim alındığında her biri 3,5 kilo ağırlığındaydı,” diyor.
Hastalığı annesinden kalıtım yoluyla geçmiş, ne yazık ki iki kızından birine de genetik olarak aktarılmış.
Uzun yıllar inşaat sektöründe yöneticilik yaptı, ardından erken emekli olarak yerel siyasete ve topluma yöneldi.

“Böbrek hastalığı benim görevimi belirledi”

2005 yılında böbrek fonksiyonları kritik seviyeye düşünce, bir iş arkadaşı ona böbreğini bağışladı. Ancak Hunziker bu iyiliğe bir sözle karşılık verdi:

“Böbrek hastalığı konusunda farkındalık yaratmaya kendimi adayacağıma söz verdim.”

Bugün İsviçre Böbrek Vakfı’nda hasta temsilcisi olarak görev yapıyor, konferanslar veriyor ve yeni hastalara moral oluyor.
“İstifa etmek bir seçenek değil,” diyor, “her sabah yeni bir neden buluyorum.”

Uzmanlardan uyarı: Böbrekler sessiz acı çeker

Dr. Trachsler, kronik böbrek hastalığının en yaygın nedenlerinin yüksek tansiyon ve diyabet olduğunu vurguluyor.

“Böbrekler sessizce acı çeker,” diyor. “Hastalar çoğu zaman belirtileri fark ettiğinde çok geç olur.”

Yeni ilaçlar (örneğin SGLT-2 inhibitörleri) böbrek fonksiyonlarını stabilize etmede devrim yaratıyor.
Doktorlar, herkesin kan basıncını ve kan şekerini düzenli olarak ölçtürmesini tavsiye ediyor.

“Seyahat etmek bana hayat veriyor”

Hun­zi­ker, eşiyle birlikte sık sık seyahat ediyor.
Ancak tatil planı yaparken otel rezervasyonu kadar diyaliz merkezlerinden randevu almak da gerekiyor.
“Almanya kolay, Avusturya berbat,” diyor gülerek, “ama Güney Fransa her zaman ‘bien sûr’ (tabii ki) diyor.”

Her seyahatten sonra testlerden geçmek zorunda, çünkü bağışıklık sistemi zayıf.
Yine de bu çabadan asla vazgeçmiyor:

“Seyahat bana güç veriyor. Hayattan keyif alıyorum.”

Bu haber toplam 1919 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.