ZÜRİH – Zürih Sosyal Demokrat Parti’sinde (SP) hayata geçirilen aday belirleme sürecinde, 36 yaşındaki Sudan kökenli Müslüman ve kadın aday Mandy Abou Shoak, delegeler arasında beklenenden daha fazla ilgi görse de resmi adaylık listesine giremedi. Parti delegeleri, Raphael Golta’yı şehir başkanlığı adaylığı için gösterdi.

Delegeler Kararsız, Abou Shoak Dikkat Çekti

Abou Shoak, SP delegelerinden oluşan 227 kişilik kurultayda hem şehir başkanlığı hem de şehir meclisi üyeliği için aday adayı oldu. Delegeler önce şehir meclisi adaylarını belirledi; Abou Shoak salondaki etkileyici konuşması ve güçlü duruşuyla ön plana çıkmasına rağmen bu turda yeterli oyu alamadı. Bu durum, Müslüman bir adayın SP içinde geniş bir ilgiyi harekete geçirebileceğini ve göçmen kökenli bireylerin siyasette artan etkisini ortaya koydu.

Golta Resmi Aday, Abou Shoak Liste Dışında Kaldı

Şehir meclisi için yapılan oylamada Tobias Langenegger, Céline Widmer, Simone Brander ve Raphael Golta aday gösterildi. Abou Shoak bu turda listeye giremediği için, şehir başkanlığına aday gösterilme şansı da sona erdi. Delegeler, deneyim ve siyasi istikrarı öne çıkararak Golta’yı şehir başkanlığı için resmi aday ilan etti.

Abou Shoak Sürece Saygı Gösterdi, Tartışmalar Devam Ediyor

Oylama sonrası yaptığı açıklamada Abou Shoak, “Süreç adildi ve partime desteğim sürecek” mesajı verdi. Ancak bazı medya organları, oylama sürecinde organizasyon sorunları yaşandığını ve seçim belgelerinin eksik bildirildiğini aktardı. Delegelerin karar verirken duygusal olarak bölündüğü de vurgulandı.

Siyasi Açıdan Ne Anlama Geliyor?

Abou Shoak’ın kısa sürede elde ettiği görünürlük, SP içinde genç, kadın, Müslüman ve göçmen kökenli bireylerin temsili konusunda artan beklentileri gün yüzüne çıkardı. Zürih’te göçmen kökenli nüfusun yüzde 50’yi aşması, bu kesimlerin siyasette daha fazla söz sahibi olma talebini gündeme taşıyor. Süreç, partide çeşitlilik ve kapsayıcılık tartışmalarını derinleştirmiş durumda.

Mandy Abou Shoak, resmi aday olamasa da SP’nin gelecek vizyonunda yeni toplumsal dinamikleri görünür kılan bir figür olarak öne çıktı. Bu gelişme, Zürih siyasetine yön verecek yeni isimlerin ve kimliklerin daha güçlü bir şekilde gündeme gelebileceğini gösteriyor.