BREMGARTEN – Bremgarten yakınlarındaki Reuss Nehri’nde sörf yapan birçok kişi, sık sık mide-bağırsak rahatsızlıklarıyla karşı karşıya kalıyor. Yapılan laboratuvar analizleri, nehir suyunda dışkı bakterilerinin yasal sınırların çok üzerinde olduğunu ortaya koyarken, kanton yetkililerinin konuyla ilgili herhangi bir bilgilendirme yapmadığı anlaşıldı.

Atık sular doğrudan nehre boşaltılıyor

Reuss Nehri’nin sadece birkaç kilometre yukarısında bulunan Luzern Kantonu’ndaki Emmen Buholz Atık Su Arıtma Tesisi (AAT) ve Aargau’daki beş başka tesis, yoğun yağışlar sırasında yılda yaklaşık 100 kez arıtılmamış atık suları doğrudan nehre boşaltıyor. Federal Çevre Ofisi (FOEN) bu uygulamanın yasal olduğunu doğrularken, uzmanlar sağlık risklerine dikkat çekiyor.

Laboratuvar sonuçları alarm veriyor

21 Temmuz’da yapılan su analizinde, bağırsak bakterilerinin konsantrasyonu yasal sınırların katbekat üzerinde çıktı. E. coli için kılavuz değer 3,4 kat, enterokoklar için ise 23 kata kadar aşılmış durumda. Aargau İçme ve Yüzme Suyu Bölümü Başkanı Irina Nüesch, “Bu değerler yüzme suyu standartlarına göre D kategorisinde, yani yetersiz seviyede” diyerek durumun ciddi bir halk sağlığı riski taşıdığını vurguladı.

Yetkililerden bilgi yok

Aargau İnşaat, Ulaştırma ve Çevre Dairesi (BVU) Sözcüsü Simon Britschgi, “Atık su arıtma tesisleri yasalara uygun çalıştığı sürece halkı bilgilendirmeye gerek yok” açıklamasında bulundu. Luzern kantonu da benzer şekilde, yalnızca insanların yüzdüğünden şüphelenildiğinde su örnekleri aldıklarını, yağmur sonrası boşaltımla ilgili ise bilgi paylaşmadıklarını belirtti.

Sörfçüler hastanelik oluyor

Reuss’ta sörf yapanların çoğu, suya girdikten sonra mide bulantısı, kusma ve ishal gibi şikâyetlerle karşılaşıyor. Daha ciddi vakalar da yaşanıyor. 24 yaşındaki bir sörfçünün, kirli su nedeniyle leptospiroz hastalığına yakalanarak hastaneye kaldırıldığı bildirildi.

“Yasal ama sağlıklı değil”

Luzern Atık Su Geri Dönüşüm ve Bertaraf Ofisi (REAL) Yönetim Kurulu Başkanı Martin Zumstein, “Atık su deşarjı İsviçre genelinde yaygın bir uygulamadır. Yasalara uygun çalışıyoruz,” dedi. Ancak uzmanlar, mevcut yasal düzenlemelerin halk sağlığını korumakta yetersiz olduğuna dikkat çekiyor.