Winterthur’da Akçaağaç Büyüyor
Winterthur’da, 20 yıl önce dikilen akçaağacın yıl dönümü kutlandı. Bu özel ağaç, İsviçre’deki Türk toplumunun kültürel ve manevi değerlerine bağlılığının ve entegrasyonunun sembolü olarak dikkat çekiyor.
Ağacın Dikiliş Öyküsü
19 Mayıs 2004’te Zürih’te (Winterthur) bir parka akçaağaç dikildi. Ağaç, İsviçre’ye gelen birinci neslin anısına, İsviçre’deki Türk toplumunun kültürel ve manevi değerlerine bağlılığının, aynı zamanda İsviçre’ye entegrasyonunun ve orada kök salmış olmalarının bir simgesi niteliğindeydi. O dönemde Zürih Başkonsolosu olan Gürsel Demirok, Avrupa Türkleri ile ilgili gözlem ve düşüncelerini Post gazetesinde yazarak insanlara ulaşmaya çalışıyordu. Bu yazılardan biri de “Neden olmasın?” başlığı ile Kasım 2003’te yayınlanmıştı. Yazıda, 25 yıl sonra İsviçre’deki Türk toplumunun ulaşacağı konum ve karşılaşacağı sorunlar bir öykü olarak anlatılıyordu.
Öykünün Etkisi ve Ağaç Dikme Fikri
Bu öyküden esinlenerek, o zamanın Zürih Başkonsolosu olan Gürsel Demirok tarafından bir parka ağaç dikme fikri ortaya atıldı ve 2004’te 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda Winterthur’da bir parka akçaağaç fidesi dikildi. Dikim sırasında Türkiye’den getirilen toprak da kullanıldı. Bu ağaç, İsviçre’deki Türk toplumunun Türkiye sevdası ile İsviçre’ye entegrasyonunun bir sembolü olarak görülüyor.
Kutlamanın Anlamı
Akçaağacın dikilmesinin 20. yıl dönümünde Winterthur’da düzenlenen kutlama, Türk toplumunun bu sembol ağaca verdiği değeri gösteriyor. İsviçre Türk Kadınları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Fatma Jaggli, Yönetim Kurulu üyeleri ve etkinliğe katılan diğer kişiler, ağacın köklenmesine ve güçlenmesine özen gösteriyor. Bu etkinlik, Türk toplumunun İsviçre’deki varlığını ve entegrasyonunu kutlamak adına önemli bir adım olarak görülüyor.
Gelecek Nesiller ve Entegrasyon
Kadın derneklerinin yerel makamlarla iş birliği yaparak sembolik ağaçlar dikmesi, gelecek nesillere karşı duyulan sorumluluk duygusunun ve güçlü bir toplum olma arzusunun bir ifadesi olarak değerlendiriliyor. Bu tür etkinliklerin, toplumsal bağları güçlendirerek entegrasyonu desteklediği vurgulanıyor.
Bu haber toplam 1386 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.