Valais Kantonu cuma günü, okul zorbalığına karşı kanton düzeyinde bir eylem planının başlatıldığını duyurdu. Batı İsviçre Öğretmenler Sendikası (SER) Başkanı David Rey, "Öğrenciler arasındaki zorbalığın artışına karşı mücadele etmek için bir yöntem belirlemek gerekiyordu" dedi. Bu eylem planının beş ana aşamasının, “farkındalık, önleme, müdahale, eğitim ve değerlendirme” olarak belirlendiği bilgisini paylaştı.

Okul zorbalığı ve öğrenciler arasındaki şiddet, bir öğrenciye karşı bir grup tarafından tekrarlanan şiddet veya mikroşiddetin (dedikodu, dışlanma, lakaplar, tehditler, fiziksel şiddet, zihinsel baskılar gibi) ifadesi oldugu belirtiliyor. Herhangi bir ayrım yapmamak icin bu durumu tanımlarken "zorba" terimi yerine "tacizci" tercih ediliyor.

Valais dahil birçok Batı İsviçre kantonunda, endişe paylaşımı yöntemi (MPP) uygulanmakta. Bu yöntemde, "zorbalığa" karışan öğrencilerle bireysel görüşmeler yaparak “grup etkisi kırılması” hedefleniyor. Bu durum, 15 yaşındaki gençlerin yüzde 4,9'unu yani "saldırganlar" ve buna tanıklık eden öğrencileri kapsıyor. Vaud kantonunda ise her on öğrenciden birinin haftada en az bir kez zorbalığa maruz kaldığı, yani her bir sınıftaki iki öğrencinin bu durumdan etkilendiği ifade ediliyor.

Endişe Paylaşımı Yöntemi (MPP) Neuchâtel'de 2018 yılında tanıtıldı. Okul kurumlarının profesyonelleri için Eşlik ve Önleme Merkezi’nden (Cappes) yapılan açıklamada, "Farkındalık ve serbest konuşma sayesinde durumlar daha hızlı tespit ediliyor ve bu da daha kolay çözümler sunulmasını sağlıyor" denildi. Vaud bölgesinde de benzer bir durum olduğu, yöntemin 2015 yılından bu yana uygulamada olduğu belirtildi. Projenin lideri Jennifer Dayer-Lugon bu proje ile ilgili, "Öğretmenler ve ebeveynlerden gelen geri bildirimler oldukça olumlu. İletmek istediğimiz mesaj, yetişkinlerin bu durumları ciddiye aldığı ve tepki gösterdiği yönünde" şeklinde ifade etti.

Zorbalık mağduru öğrencilere destek sınıfları sunan Via Derneği’nden, “Ancak bazı durumlarda ceza gerekebiliyor” konusu ile ilgili, "bazı okullar bu durumla başa çıkmak için yeterli araçlara sahip değil ve çaresiz kalıyor" açıklaması yapıldı. Cappes’ten yapılan açıklamada ise, "MPP bazen yeterli olmayabilir ve cezaların uygulanması gerekebilir. Ancak çoğu durumda yüzde 80 oranında etkili olduğu gözleniyor" değerlendirmesi yapıldı.

David Rey, "Öğrenciler arasındaki zorbalığın özellikle sosyal medyada devam ettiğini" belirtirken, dijital kullanıcıların yaşlarının da giderek daha genç yaşlara indiğine dikkat çekti. Rey bu durumu, "Birkaç yıl öncesine kadar, 2. dönem (12 yaş ve üzeri) en çok etkilenen grupken, bugün talepler genellikle 5. ve 8. sınıflar arasında (8 ila 12 yaş arası) düzenli olarak geliyor" şeklinde ifade etti.

Jennifer Dayer-Lugon, “Peki, neden cezalandırmıyoruz?” şeklinde sorulan soruyu, "Tanık olmadığımız bir şey için cezalandırmak zordur, özellikle mikroşiddetler söz konusu olduğunda" diye cevapladı. Jennier Dayer-Lugon bu konuyu, “Öğrenciler arasındaki zorbalık bir grup fenomeni olarak karşımıza çıkıyor ve güç ilişkileriyle birlikte gerçekleşir. Durumu gözlemlemediğimizde, kimin ve nasıl cezalandırılacağını bilemeyiz ve bu, hedef öğrencinin intikam alma ve misilleme riskini artırır. Ancak şiddet olayları yetişkinlerin gözleri önünde gerçekleşiyorsa, anında tepki göstermek son derece önemlidir. Gözlemlemelere göre, cezasızlık saldırganların davranışlarında değişiklik teşvik eder” şeklinde yorumladı.