Uzman Uyarıyor: “İlaç Tedarikinde Çin ve Hindistan’a Bağımlılık Hayati Risk Taşıyor”
İsviçre’de 700’e yakın ilacın bulunabilirliği tehlikede – Avrupa’da üretim çağrısı.
BERN – İsviçre, ilaç sektöründe küresel bir merkez olmasına rağmen, kullanılan etkin maddelerin büyük kısmı Çin ve Hindistan’da üretiliyor. İlaç ve medikal teknoloji uzmanı Nam Trung Nguyen, bu durumun hayati tehlike arz eden stratejik bir bağımlılık yarattığını vurgulayarak, Avrupa’da yeni üretim tesisleri kurulması çağrısında bulundu.
Nguyen’e göre, ABD Başkanı Donald Trump’ın yüksek gümrük vergisi tehditleri şu anda gündemi meşgul etse de, uzun vadede en büyük risk Asya’ya olan bu bağımlılık. “Jeopolitik gerginlikler tırmanırsa, antibiyotikler ve anestezikler dahil hayati ilaçlarda ciddi kıtlıklar yaşanabilir” diyor.
⸻
İsviçre’de İlaç Kıtlığı Büyüyor
Sağlık otoritelerine göre ülkede şu anda yaklaşık 700 ilaçta tedarik sıkıntısı yaşanıyor. Bu durum, sadece basit ağrı kesicilerin eksikliğinden ibaret değil; ameliyatların anestezik yokluğu nedeniyle ertelenmesi, Parkinson gibi hastalıklarda tedavi sürelerinin uzaması gibi kritik sonuçlar doğuruyor.
Nguyen, küresel antibiyotik üretiminin %45’inin Çin’den geldiğini, bazı kaynaklara göre bu oranın %80–90’a ulaştığını belirtiyor. 2016’da Çin’de bir antibiyotik fabrikasında meydana gelen patlamada, küresel arzın %70’inin anında kesilmesi bu kırılgan yapının en çarpıcı örneklerinden biri oldu.
⸻
Çözüm: Avrupa’da Stratejik Üretim
Nguyen, Balkanlar ve Doğu Avrupa gibi siyasi açıdan istikrarlı ve maliyet avantajı sağlayan bölgelerde üretim tesisleri kurulmasını öneriyor. Alman ilaç şirketi Stada Arzneimittel’in bu bölgede kurduğu 10’dan fazla tesisin, Çin’den ithalatın durması halinde bile üretimi sürdürebildiğini hatırlatıyor.
Bunun için koordineli Avrupa teşvikleri gerektiğini söyleyen uzman, “İlaç şirketlerine, pazarımıza girmek istiyorsanız burada üretim yapmalısınız” mesajı verilmesini ve karşılığında satın alma garantileri sunulmasını öneriyor.
⸻
“Bugün Başlanmazsa, Yarın Geç Olabilir”
Nguyen, bu stratejinin kısa vadede maliyetli ve zaman alıcı olacağını kabul ediyor:
“Bu, on ila yirmi yıl sürecek bir proje. Ama başlamazsak, gelecekte halkımızın sağlığı tehlikeye girecek.”
Bu haber toplam 1519 defa okunmuştur





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.