Türkler yeni Anayasa'nın neresinde?

Türkler yeni Anayasa'nın neresinde?

Cemil Baysal Köşe Yazısı: İsviçre'de son yıllarda artık kimse maaş zammından bahsetmiyor, edemiyor. Bir kaç yıl önce AB ülkelerine açılan kapılardan sonra ülkede özellikle göçmenlerin işlerini tehdit eden bu uygulama sayesinde zam talebinde bulunan işçiye "kapıda daha ucuza kalifiye 100 kişi sırada beliyor" cevabını alacağını bildiği için olanla yetinmeye çalışıyor. Ancak bu ülkede yaşamak artık her geçen gün daha zorlaşıyor.  Yurtdışından gelen ve standartların altında maaşlarla ve kaçak çalışan işçilerin denetimi kesinlikle yapılamıyor. Uzun zamandır süren baskılar sonucu İsviçre şimdilik kısmen AB ülkelerinden gelen işçilere kapılarını kapadı. Aylık 1-2 milyon frank arası kazançları olan CEO'ların yaşadığı dünyanın en zengin ve refah ülkesi İsviçre'de bin 500- 2 bin frank ev kirası, bin frank hastalık sigortası gideri olan aylık 4-5 bin frank maaşa ailesini geçindirmeye çalışan binlerce aile var. *** Sosyal medyada AKIL Adamlar ve T.C ibaresi tartışmaları almış başını gidiyor. Kısır bir İsviçre gündemini geride bıraktığımız son ay ülkemizde inanılmaz gelişmeler yaşanıyor. İsviçre'ye son aylarda gelen vekilleri toplantılara katılanlar ve bizlerden okuyabildiğiniz kadarıyla sizler de takip ediyorsunuz. Neredeyse her kesimden vatandaşımızın katıldığı sosyal medya facebook ve twitter ortamlarında burada listemde olan ve diğer yurttaşlarımızın paylaşımlarından gördüğüm,  vatandaşlarımızın neredeyse tamamı Türkiye gündemindeki gelişmelere odaklanmış. Tüm vatandaşlarımızın gündeminde, yazdıkları konuştukları konuların başında çözüm sürecine ilişkin kimsenin cevabını bulamadığı sorular, tahminler, komplo teorileri ve gündemdeki "Akil Adamlar" meseleleri var. Profil isimlerinin başına eklenen ve eklenmeyen T.C ibaresi de sosyal medyada ayrı bir tartışma gündemi olarak gündemini korumaya devam ediyor. Yani sözün özü, vatandaşlarımız İsviçre gündeminden ziyade şu aralar çözüm süreci ve Türkiye gündemine daha ilgililer. *** Yeni Anayasa çalışmaları yapılıyor. Bir kavgadır, gürültüdür devam ediyor. Ancak asıl bizi ilgilendiren, Avrupalı Türkler bu Anayasa'nın neresindeler, sorusudur. Gurbetçilerin, yeni deyimiyle Avrupalı Türklerin yıllardır küflenen ve tozlanan sorunları artık belli. Dövizli askerlik ve pasaport harçlarının indirimi konusunda yaptığımız tepki haberleri de yerini bulmuş ki, iktidar kesiminden olumlu mesajlar geldi. Gelecek aylar bu konuda adımlar atılabilir. İktidar olmazsa muhalefet bu sorumluğu alabilir. Ancak, emeklilik, kesin dönüşlerdeki vergisiz araç götürme hakkı ve buna benzer çok sorunların hiç birisini yeni Anayasa'da yok, yani Avrupalı Türkler olarak yokuz. Peki bunca sorunların arasında yurtdışı Türklerin sorunlarıyla önerge sunmakla değerli vaktini geçirmek istemeyen vekiller, mecliste bakın değerli zamanlarını nelerle harcıyorlar? Daha iki gün önce sıkça görmeye alıştığımız manzaralardan birini daha tanık olduk.  Küfürler havada uçuşuyor. Ve birleşime on dakika ara veriliyor. Bu küfürler sokak kavgasında veya futbol maçında sarf edilmiyor, bizim sorunlarımızı çözecek ve bizi yöneten AKiL adamların bulunduğu mecliste uçuşuyor! Sonra futboldaki şiddet, şike ve diğer meseleleri nasıl bitiririz, diye boşuna enerji tüketiyoruz. Vekillerin gündemi o kadar yoğun ki, Avrupalı Türklerin sorunlarına sıra gelene kadar zaman kalmıyor! *** Anneler Günü yaklaşıyor. Annelerimizi bir her gün hatırlıyor sayıyor ve seviyoruz. Onlar hep kalbimizdeler. 12 Mayıs 2013 Anneler Günü'nde bir kez daha hatırlayarak tüm annelerimizin ellerinden öpüyor ve onlara nice sağlıklı mutlu yıllar diliyoruz.

Bu haber toplam 2372 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.