Haber: Zafer Atamer

BERN – Beş İsviçreli iş insanının Donald Trump’a hediye ettiği bir altın külçe ile altın Rolex saat, İsviçre’de sert tepkilere ve “boyun eğme” iddialarına yol açtı. Hediyelerin etik olup olmadığı, siyasi çevrelerde yoğun tartışmalara neden olurken, Federal Konsey üyelerinin geçmişte çok daha yüksek değerli hediyeler aldığı gerçeği yeniden gündeme taşındı.

SonntagsZeitung gazetesinin arşiv incelemesine göre, Federal Konsey üyeleri önceki yıllarda hiçbir hukuki yaptırımla karşılaşmadan, diplomatik ilişkiler kapsamında çok daha lüks hediyeler kabul etmişti.

145 bin franklık mücevher seti

2007 yılında dönemin Dışişleri Bakanı Micheline Calmy-Rey, Suudi Arabistan Kralı tarafından günümüz değeriyle yaklaşık 145 bin İsviçre frangı değerinde elmas ve yakut mücevher seti hediye almıştı.

250 bin franklık hediye seti

İki yıl sonra ise Birleşik Arap Emirlikleri, o dönem Federal Konsey üyesi olan Hans-Rudolf Merz’in eşine 250 bin frank değerinde sigortalı bir hediye seti sunmuştu.

Her iki bakan da, görev gereği bu hediyeleri Konfederasyon Sanat Koleksiyonu’na bağışlamıştı. Bu nedenle, Basel Üniversitesi Ceza Hukuku Profesörü Wolfgang Wohlers’e göre, bu hediyeler “rüşvet” kapsamında değerlendirilemez ve herhangi bir cezai soruşturma konusu yapılamaz.

Trump için de aynı kural geçerli

Donald Trump’ın aldığı hediyeler konusunda da benzer kurallar geçerli. ABD yasalarına göre, başkan kendisine verilen bu tür diplomatik hediyeleri Amerikan devletine devretmek zorunda. Nitekim İsviçreli iş insanlarının Trump’a ilettiği hediyelerin yanında yer alan mektupta, “Bu hediyeler Amerikan halkına verilmiştir, şahsa değil.” ifadeleri yer aldı.

Trump’a verilen altın külçe ve Rolex saat konusunda İsviçre’deki siyasi tartışmalar devam ederken, Federal Konsey arşivlerinin ortaya koyduğu örnekler, konuyu daha geniş bir perspektife oturtmuş görünüyor.