Sosyal Medyada Yeni Dönem: Dijital Hizmetler Yasası
Dijital Hizmetler Yasası: Sosyal Medya Platformlarına Daha Sıkı Düzenlemeler Geliyor – Kullanıcıları Neler Bekliyor?
Avrupa Birliği (AB) ve üye devletler, sosyal medya platformlarını daha sıkı düzenleme yolunda önemli adımlar atıyor. Dijital Hizmetler Yasası (DSA) adıyla çıkarılan yeni düzenleme, TikTok, Twitter (X) ve Meta gibi büyük çevrimiçi platformları kapsıyor ve çevrimdışı ortamda yasa dışı olan davranışların çevrimiçi ortamlarda da engellenmesini amaçlıyor. Peki, bu düzenleme kullanıcıları nasıl etkileyecek?
Kullanıcı Hakları Güçleniyor
Dijital Hizmetler Yasası, kullanıcı haklarını koruma ve çevrimiçi içeriklerin şeffaflığını artırma hedefleriyle dikkat çekiyor. Halihazırda yürürlüğe giren bazı değişiklikler şu şekilde:
• Kronolojik Yayın Seçeneği: TikTok, Facebook ve Instagram kullanıcıları artık algoritmalar yerine kronolojik bir yayın akışını tercih etme imkanına sahip. Böylece, kullanıcılar takip ettikleri kişilerin içeriklerini zamana göre sıralanmış şekilde görebiliyor.
• İçerik Bildirim Özelliği: Yasa dışı içeriklerin bildirilmesi için yeni yollar sunuldu. TikTok ve X gibi platformlarda kullanıcılar, yasa dışı içerikleri daha etkin şekilde şikayet edebiliyor.
• İçerik Silme Bilgilendirmesi: Platformlar artık kullanıcıların içeriklerinin neden silindiği hakkında bilgi vermek zorunda. Silme kararının otomatik mi yoksa bir insan tarafından mı verildiği de belirtiliyor.
• Reklam Kısıtlamaları: 18 yaşın altındaki kullanıcılara kişiselleştirilmiş reklamlar gösterilmesi yasaklandı. Bu sayede, gençler üzerindeki reklam baskısı azaltılıyor.
Devlet Kontrolü ve Olası Dezavantajlar
Dijital Hizmetler Yasası, sosyal medya platformlarının düzenlenmesi konusunda devletlerin etkisini artırmayı hedefliyor. Ancak bu düzenlemelerin bazı eleştirmenler tarafından “aşırı engelleme” ve “devlet sansürü” risklerini taşıdığı ifade ediliyor. Yasayı eleştirenler, milyar dolarlık ceza tehdidi altında platformların aşırı tedbirler alabileceği ve bazı içeriklerin haksız yere silinebileceği endişesini taşıyor.
• Devletin Rolü: DSA, devlet kurumlarının veya sertifikalı kuruluşların içerikleri doğrudan platformlara raporlamasına imkan tanıyor. Bu durum, platformların cezalardan kaçınmak için bazı içerikleri önlem olarak kaldırmasına yol açabileceği endişesini doğuruyor.
İsviçre de Aynı Yolda
Avrupa Birliği’nin bu yeni düzenlemeleri İsviçre’de de yankı buldu. İsviçre hükümeti, AB’nin Dijital Hizmetler Yasası’na benzer bir düzenleme üzerinde çalışıyor. Destekçiler, çevrimiçi ortamda adil bir tartışma ortamının sağlanması için bu düzenlemelerin önemli olduğunu savunurken, karşıt görüşte olanlar ise ifade özgürlüğünün tehlikeye atılabileceğini belirtiyor.
Nelerin Silinmesi Gerekiyor?
DSA destekçilerine göre, çevrimiçi ortamda çocuk pornografisi, nefret söylemi veya terör propagandası gibi açıkça yasa dışı içeriklerin kesinlikle silinmesi gerekiyor. Ayrıca, platformlar sistemik risk oluşturan içerikleri tespit etmek için düzenli raporlar sunmak zorunda.
Ancak, belirsiz tanımlar ve kapsamlı içerik düzenlemeleri eleştiriliyor. Bazı uzmanlar, DSA’nın esneklik sağlayan yapısının hükümetlerin popüler olmayan görüşleri bastırmak için kullanılabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
İlk Hukuki Karar: Gölge Yasaklama
Dijital Hizmetler Yasası kapsamında ilk dava Amsterdam’da görüldü. Bir kullanıcı, X platformuna karşı “gölge yasaklama” gerekçesiyle dava açtı ve kazandı. Platformun, kullanıcıyı bilgilendirmeden içeriği aramalardan kaldırdığı gerekçesiyle sembolik tazminat ödenmesine karar verildi.
Dijital Hizmetler Yasası, çevrimiçi dünyada devrim niteliğinde değişiklikler getirirken, ifade özgürlüğü ve sansür tartışmalarını da beraberinde getiriyor. Bu düzenlemelerin uzun vadede nasıl sonuçlar doğuracağı ise merakla bekleniyor.
Bu haber toplam 550 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.