ZÜRİH – Dünyanın önde gelen çikolata üreticilerinden Lindt & Sprüngli, Alman indirim zincirleri Aldi ve Lidl ile iş birliği yapmayacağını açıkladı. Şirketin CEO’su Adalbert Lechner, Alman Die Zeit gazetesine verdiği röportajda bu kararın arkasındaki gerekçeleri net ifadelerle ortaya koydu.
Lechner, “Aksi takdirde sürekli ve giderek artan indirimlere sürükleniriz ve bu da markamızın değerini düşürür” dedi. Discounter’ların iş modelinin az sayıda çok satan ürünü en düşük fiyatla sunmaya dayandığını vurgulayan Lechner, bunun Lindt için ciddi bir risk oluşturduğunu belirtti.
“Bir ürünü ucuza verirsek tüm portföy baskı altına girer”
Lindt’in en çok satan ürünü olan kırmızı ambalajlı sütlü Lindor çikolatasını örnek veren Lechner, şunları söyledi:
“Eğer bu ürünü bir discounter’a düşük fiyattan verirsek, mevcut perakende ortaklarımızdan da diğer tüm Lindor çeşitlerinde fiyat indirimi talebi gelir. Oysa süpermarketlerde aynı anda yedi-sekiz farklı Lindor çeşidi bulunuyor ve bu çeşitlilik ciddi maliyet yaratıyor. Bu baskıyı kabul edemeyiz.”
Yeni trend: Dubai’den sonra Tokyo
Ürün stratejisine de değinen Lechner, Dubai çikolatasının ardından yeni bir küresel trendin yükseldiğini söyledi:
Tokyo stili çikolata – Matcha’lı çikolata.
Şu anda el yapımı olarak üretilen Matcha’lı çikolatanın ilerleyen dönemde Dubai çikolatasıyla birlikte bir “marka ailesi” haline getirilmesinin planlandığını açıkladı.
“Matcha, trend olarak Dubai çikolatasından bile daha güçlü. Dubai çikolatasında talep çok hızlı yükseldi ve zirve yaptı. Matcha’da ise talep istikrarlı biçimde artıyor,” diyen Lechner, özellikle sağlıklı yaşam odaklı tüketicilerin bu ürüne yoğun ilgi gösterdiğini ifade etti.
Hedef kitle: Aşırı tüketim değil, denge
Lechner’e göre Matcha tüketicileri; yoga yapan, pilatesle ilgilenen ve denge ile farkındalığı ön planda tutan bir kitle.
“Bu tüketicilerin bizim çikolatamıza ilgi göstereceğine inanıyoruz,” diyerek Lindt’in premium konumlandırmasından taviz vermeyeceğini vurguladı.