İsviçre’nin en büyük sendikası Unia 5. kongresini topladı

Kongrede ücret sorunları, pazar günü çalıştırılmaya karşı mücadele gündemlerinin yanı sıra sendika merkezine yönelik işten atılmalara karşı ve Filistin için yetersiz mücadele eleştirileri öne çıktı.

İsviçre’nin dört bir yanından yaklaşık 400 delege 23–25 Ekim 2025 tarihlerinde gerçekleştirilen Unia Sendikası 5. Olağan Kongresi için Brig’deki Simplon Salonu’nda bir araya geldi. Kongrede konular altı başlık altında ele alındı: Unia’nın 20 yıllık perspektifi, 2026–2029 organizasyon stratejisi, seçimler, somut önergeler, genel önergeler ve politik pozisyon önergeleri.

Açılışı yapan Başkan Vania Alleva sağdan gelen saldırılara karşı ücretlerin korunması ve daha fazla emekçi hakkı için güçlü bir mücadeleye ve emekçiler arasında dayanışmaya ihtiyaç olduğunu vurguladı. Popülist sağın yükselişinin endişe verici olduğunu belirten Alleva, “Korku ve umutsuzluk yolumuzu şaşırtır. Zorlayıcı koşullar, bizi dayanışma, adalet, herkesin hakları ve demokratik katılım için çabamızı daha da güçlendirmeye teşvik etmelidir. Sendikalar, bu zor zamanlarda her zamankinden daha önemlidir” dedi.

Konuşmanın ardından son dört yıllık rapor sunuldu ve oybirliği ile kabul edildi.

Ücretleri koruyun, hakları genişletin!

Kongrenin birinci bölümünde, Avrupa Birliği ile kişilerin serbest dolaşımı sözleşmesi, ücretlerin korunması, sağcı parti (SVP) tarafından İsviçre nüfusu 10 milyonu bulduğunda göçmenlerin sayısının sınırlandırılmasını öngören girişime karşı mücadele ve sanayi politikası konuları ele alındı.

Yapılan konuşmalarda şunlar vurgulandı: Dünyanın birçok yerinde sağcı ve aşırı sağcı politikacılar toplumsal krizler için göçmenleri günah keçisi olarak kullanıyor. Unia Sendikası bu durumu kesin bir dille kınıyor ve kararlılıkla sorunlara odaklanıyor: İsviçre’nin güçlü bir ücret korumasına ihtiyacı var.

“Aynı yerde, aynı iş için eşit ücret” ilkesi, Unia’nın kararlılıkla savunduğu tarihi bir kazanımdır. Sağcı SVP, “Sürdürülebilirlik Girişimi” adı altında İsviçre’deki ücret korumasına saldırıyor ve İsviçre pasaportu olmayan çalışanların haklarını ellerinden almak istiyor. Kişilerin serbest dolaşımı kalkarsa, ücret koruması da kalkar; bu da işçilerin haklarının olmadığı “mevsimlik işçi” sistemine geri dönüş anlamına gelir.

Göçmen hakları için yapılan öneriler

Kongrede göçmenlerin haklarının iyileştirilmesi de tartışıldı ve somut önerilerde bulunuldu: Kısa süreli çalışma izinleri yerine düzenli oturum hakları verilmeli. Yoksulluk bir suç değildir; sosyal yardım almak sınır dışı edilme nedeni olmamalıdır. Yabancı meslek diplomalarının tanınması kolaylaştırılmalıdır. Üçüncü ülkelerden gelen kişiler ve belgesiz göçmenler (Sans-Papiers) daha fazla hakka sahip olmalıdır; yasal iş göçü ve kolektif düzenlemeler gereklidir. Vatandaşlık para meselesi olmamalıdır; vatandaşlık ücretleri kaldırılmalıdır. Vatandaşlık, Demokrasi Girişimi’nin talep ettiği gibi objektif kriterlere göre düzenlenmelidir.

Pazar günü çalışmasını durdurun

Kongrede tartışılan konulardan biri de perakende sektöründe işçilerin pazar günü çalıştırılması oldu. Perakende sektörünün stres, düşük ücretler ve düzensiz çalışma saatleri ile şekillendiği belirtilirken buna rağmen sağcı partiler ve işverenlerin yılda dört yerine on iki pazar günü satış yapılmasını talep etmelerine tepki gösterildi.

“Unia, çalışma koşullarının bu şekilde kötüleştirilmesine karşı çıkıyor ve parlamentoyu, pazar gününün çalışma dışı olarak korunmasını önemli bir hak olarak sürdürmeye çağırıyor” denildi. Bu yapılmadığı takdirde sendikanın her türlü araçla mücadele etmesi istendi.

Sağlık emekçilerinin talepleri

Kongrenin ikinci gününe Federal Konsey (hükümet) Milletvekili Elisabeth Baume-Schneider misafir olarak katıldı. Delegeler, Baume-Schneider’e yazılı olarak taleplerini iletirken sağlık emekçisi Claudia yaptığı konuşmada, sağlık sisteminin giderek kriz içine sürüklendiğini ve çalışanların ciddi endişeleri olduğunu belirtti. Artık somut önlemler alınmasının aciliyetine dikkat çekti: Seçmenlerin yüzde 61’i hemşirelik girişimini onaylamış olsa da, girişimin temel talepleri –iyi çalışma koşulları, güvenli personel oranları ve istikrarlı finansman– hayata geçirilmedi.

Sendikal mücadelenin İsviçre’de uluslararası önemi

Fotoğraf: Unia Sendikası

Kongrenin üçüncü gününde İsviçre Sendikalar Konfederasyonu (SGB) Başkanı Pierre-Yves Maillard ve Pakistan’dan Ev İşçileri Sendikası Başkanı Zehra Khan konuşma yaptılar. Kongrede İsviçre’nin uluslararası mücadelede aktif ve dayanışmacı bir rol üstlenmesi kararı alındı.

Pierre-Yves Maillard, sendikaların önemine dikkat çekerek şunları söyledi: “İnsanları giderek daha fazla çalıştıran ve onlara giderek daha az ödeme yapan bir ekonominin geleceği yoktur. Sendikalar, toplu iş sözleşmelerindeki iyileştirmelerle ve inşaat işçilerinin çalışma koşullarını iyileştirme mücadelesi ile somut çözümler sunuyor ve bunları gerçekleştirmek için mücadele ediyor.”

Kongrenin uluslararası konuk konuşmacısı Zehra Khan da, 2009’da Pakistan’da ilk ev işçileri sendikasını kurarak kayıt dışı sektördeki milyonlarca görünmez işçi için dönüm noktası yarattığını anlattı. Khan şöyle konuştu: “Hareketimiz, şirketlerin hesap vermesini savunan küresel bir hareketin parçası oldu. Bu, yasaların oluşmasına ilham verdi. Çok uluslu şirketleri tedarik zincirlerindeki çalışma koşullarından sorumlu hale getirdi. Avrupa ve İsviçre şirketleri de tedarik zincirleri boyunca sorumluluk taşıyor. AB yönergesi ve İsviçre’deki şirket sorumluluğu girişimi, adil çalışma koşullarını teşvik etmek için önemli adımlardır.”

Sendika merkezine eleştiriler

Kongrede farklı sektörlerden delegelerin öne çıkardığı konular arasında İsviçre’de çalışanların işten çıkarmalara karşı yeterince korunmaması ve sendikanın bu konuda yeterince mücadele etmemesi eleştirisi oldu. Unia yönetiminin karşı önerisi reddedilerek, 2022 yılında İsviçre Sendikalar Federasyonu ile alınan karar doğrultusunda işten çıkarmalara karşı koruma girişimi için metnin kasım 2026’ya kadar hazırlanması kararı alındı.

Diğer tartışılan konu ise Filistin halkının mücadelesine destek ve sendikanın bu konuda daha aktif mücadele yürütmesi ve İsviçre Federal Konsey’i harekete geçirmesi oldu. Zürich bölgesinden delege Maria, “Ben Filistin halkının mücadelesini destekleme konusunda sendikam tarafından yalnız bırakıldım. İtalya’da işçiler greve giderken Unia bu konuda bir çalışma yapmadı” diyerek eleştirdi.

Unia yönetiminin Federal Konsey’e yönelik talepler listesinde yer alan “Filistin’de iki devletli çözüm” önerisinin yanlış olduğu ve her ulusun kendi kaderini belirleme hakkına sahip olduğu belirtildi. Duygulu tartışmaların yaşandığı kongrede Unia’nın Federal Konsey’e sunacağı talepler, oybirliği ile ve “Filistine özgürlük” sloganları eşliğinde kabul edildi.

İnşaat işçilerinin grevlerine çağrı

Kongrenin son gününde inşaat işçilerinin İsviçre’nin farklı bölgelerinde yapacakları grevlere (31 Ekim Bern, 3 Kasım Cenevre ve La Chaux-de-Fonds, 4 Kasım Lozan, 7 Kasım Basel, 14 Kasım Zürich) ve 22 Kasım’da yapılacak sağlık personeli gösterisine aktif olarak katılma çağrısı yapıldı. Kongre, Enternasyonal Marşı’nın söylenmesiyle sona erdi.

Unia Yönetim Kuruluna Vania Alleva (başkan) Bruna Campanello, Nico Lutz, Véronique Polito und Martin Tanner ve yeni üye olarak Silvia Locatelli und Timur Öztürk seçildi. Aynı zamanda 42 kişide Merkez Yönetim Kurulu’na seçildi. Tüm kurullarda kadınların çoğunlukta olması dikkat çekti.

Emine Sarıaslan/EVRENSEL

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İsviçre Haberleri