BERN – İsviçre’de yaklaşık her üç kişiden biri uyku bozukluğu yaşıyor. Ancak uzmanlara göre, bu durumdan en çok etkilenen grup gençler. İsviçre Uyku Evi Bern (Swiss Sleep House Bern) Direktörü ve nörobiyolog Albrecht Vorster, SRF’ye yaptığı açıklamada, ergenlik çağındaki gençlerin biyolojik saatlerinin doğal olarak iki saat ileri kaydığını, bu nedenle geç saatlerde uyuyup sabah erken kalkmak zorunda kalmalarının sağlık üzerinde kalıcı etkiler yarattığını vurguladı.
Vorster, “Gençler en yorgun yaş grubunu oluşturuyor. Onlara uyku değil uykusuzluk dayatıyoruz” diyerek erken ders saatlerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi.
⸻
Sağlık riskleri artıyor
Vorster’e göre uyku bozuklukları sadece gençlerde değil, toplumun genelinde kronik hastalıkları tetikliyor. Özellikle kalp-damar hastalıkları, diyabet, felç ve ruhsal rahatsızlıkların önemli bir kısmının temelinde uyku eksikliği yer alıyor.
Yetersiz uykunun gençlerde depresyon ve anksiyete bozukluklarını artırdığına dikkat çeken Vorster, “Bu sorunlar erken yaşta başlıyor ve yaşam boyu devam edebiliyor. Uyku bozukluğu, bağımsız bir sağlık riski olarak ele alınmalı” dedi.
⸻
Eğitim sistemine çağrı
Uyku uzmanları, ders başlangıç saatlerinin ergenlik dönemine uygun şekilde en az 09.00’a alınmasının hem öğrencilerin sağlığı hem de akademik başarı açısından büyük fark yaratacağını savunuyor.
Vorster, “Dünyanın birçok ülkesinde bilimsel veriler doğrultusunda ders saatleri ileri alındı. İsviçre’nin de bu yönde adım atması gerekiyor” diye konuştu.
⸻
Ekonomik etkiler de büyük
Uzmanlara göre uyku bozuklukları sadece sağlık sistemini değil, ekonomiyi de olumsuz etkiliyor. İsviçre’de uyku sorunu yaşayan bir çalışanın iş verimliliğinin düştüğü, bu durumun işverenlere yılda ortalama 2.000 İsviçre Frangı ek maliyet getirdiği hesaplanıyor.
Vorster, “Uykuyu dikkate almak sağlık harcamalarını azaltır, üretkenliği artırır. Bu sadece bireysel değil, toplumsal bir meseledir” dedi.