BERN – İsviçre’de bu yıl şimdiye kadar 27 kadın ve kız çocuğu öldürüldü. Bu rakam, geçtiğimiz yılın tamamındaki sayıyı şimdiden aştı. Federal Hükümet, Salı günü yaptığı açıklamada bu tür cinayetlerin nedenlerine ilişkin ilk kapsamlı verileri paylaşarak, kadına yönelik şiddetle mücadele için ulusal bir farkındalık kampanyası başlattı.
Kriminolog Nora Markwalder, İsviçre Radyo Televizyonu SRF’ye yaptığı açıklamada, “Son yıllarda kadın cinayetlerinde artış olmasa da diğer tüm cinayet türleri azalırken, partnerleri tarafından öldürülen kadınların sayısı sabit kaldı. Bu durum çok ciddi bir toplumsal sorun olduğunu gösteriyor.” dedi.
En riskli dönem: Ayrılık anı
Markwalder, “Kadınlar için en tehlikeli an, partnerlerinden ayrılmak istedikleri zamandır. Cinayetlerin üçte biri ayrılık sırasında veya hemen sonrasında gerçekleşiyor.” ifadelerini kullandı.
Uzman, bu dönemde hukuki koruma önlemlerinin (yaklaşmama emri, koruma kararları vb.) hayati önem taşıdığını, ayrıca kadın sığınma evlerinin sayısının yetersiz olduğunu vurguladı.
Fail profili ve risk faktörleri
Araştırmalara göre faillerin büyük bir kısmı daha önce de şiddet uygulamış veya şiddete maruz kalmış kişilerden oluşuyor. Bu kişiler arasında alkol, madde bağımlılığı veya psikolojik sorunları olanların oranı yüksek.
Markwalder, “Yabancı kökenli faillerin oranı da dikkat çekici biçimde yüksek. Bunun nedenleri henüz tam açıklığa kavuşturulmadı.” dedi.
Devletten ulusal kampanya
Federal Konsey Üyesi Elisabeth Baume-Schneider, konuyla ilgili toplumsal farkındalığı artırmak amacıyla ulusal bir kampanya başlattı. Kriminolog Markwalder bu girişimi destekleyerek, “Ceza hukuku çoğu zaman çok geç kalıyor. Asıl önemli olan önleme, erken müdahale ve toplumun dikkatini artırmaktır. Aile içi şiddet özel bir mesele değildir, hepimizi ilgilendirir.” dedi.
“Şiddet çözüm değildir”
Markwalder, önlemlerin eğitimden başlaması gerektiğini vurguladı:
“Çocuklara küçük yaşta şiddetin hiçbir zaman çözüm olmadığını, kız ve erkek çocukların eşit değerde olduğunu öğretmeliyiz. Ancak böylece gelecekteki şiddeti gerçekten önleyebiliriz.”