İsviçre Bağımlılıkla Mücadelede Başarısız mı?

İsviçre’de Bağımlılık Krizi Derinleşiyor: Kim Dur Diyecek?

ZÜRİH- İsviçre’de bağımlılık oranları her geçen yıl artarken, yetkililerin aldığı önlemler yetersiz kalıyor. Sucht Schweiz tarafından yayımlanan son rapor, ülkede alkol, kokain ve esrar kullanımının ciddi bir boyuta ulaştığını gözler önüne serdi. Özellikle gençler arasında bağımlılık yapıcı maddelere yönelimin arttığı belirtilirken, bu durumun uzun vadeli etkileri konusunda yetkililer hâlâ net bir çözüm sunabilmiş değil.

Bağımlılık Rakamları Endişe Verici

Rapora göre, İsviçre’de her üç kişiden biri riskli seviyede alkol tüketiyor. Özellikle hafta sonları aşırı alkol tüketimi yaygınlaşırken, bu durumun sağlık sistemine olan yükü her geçen yıl artıyor. Öte yandan, kokain kullanımı büyük şehirlerde adeta sıradan bir alışkanlık haline gelirken, esrar tüketimi gençler arasında hızla yayılıyor.

Peki, bu durumun sorumlusu kim? Yıllardır bağımlılıkla mücadelede uygulanan politikalar gerçekten işe yarıyor mu, yoksa İsviçre giderek bağımlılığa teslim olan bir ülkeye mi dönüşüyor?

Devletin Politikaları Etkisiz mi?

İsviçre hükümeti, bağımlılıkla mücadelede genellikle bilinçlendirme kampanyaları ve rehabilitasyon programlarına odaklanıyor. Ancak uzmanlara göre bu yöntemler artık yetersiz. Bağımlılık tedavi merkezlerine ulaşım hâlâ zor, önleyici eğitimler ise yeterince etkili değil.

Özellikle gençler arasında esrar kullanımının yaygınlaşması, devletin kısmi yasallaştırma politikalarının bir sonucu olarak görülüyor. Yetkililer, bu düzenlemenin tüketimi artırmayacağını iddia etse de, gerçek veriler tam tersini gösteriyor. Daha fazla erişim, daha fazla tüketim anlamına mı geliyor?

Bağımlılıkla Mücadelede Daha Sert Önlemler Gerekli

Sağlık uzmanları ve bağımlılıkla mücadele eden sivil toplum kuruluşları, hükümetin daha sert politikalar uygulaması gerektiğini savunuyor. Denetimlerin artırılması, tedavi merkezlerine erişimin kolaylaştırılması ve özellikle gençleri hedef alan bağımlılık karşıtı kampanyaların güçlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Ancak şu anki tabloya bakıldığında, İsviçre’de bağımlılıkla mücadele politikalarının sadece kağıt üzerinde kaldığı söylenebilir. Giderek büyüyen bu sorun karşısında devlet, etkili çözümler sunamazsa, bağımlılık krizinin daha da derinleşmesi kaçınılmaz görünüyor.

Toplumun Rolü Ne?

Bağımlılıkla mücadelede sadece devletin değil, toplumun da sorumluluğu büyük. Ebeveynlerin çocuklarına bağımlılıkla ilgili doğru eğitimi vermesi, eğitim kurumlarının daha fazla bilinçlendirme programı düzenlemesi ve sivil toplumun bu konuda daha fazla inisiyatif alması gerekiyor.

Eğer İsviçre, bağımlılık krizine karşı gerçekten etkili bir çözüm üretmek istiyorsa, mevcut önlemleri gözden geçirmeli ve bağımlılıkla mücadelede daha cesur adımlar atmalı. Aksi takdirde, bugün görmezden gelinen bu sorun, yarının en büyük toplumsal felaketlerinden biri olabilir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İsviçre Haberleri