“Cezasızlık Kitlesel Katliama Yol Açıyor” – Le Temps’e Konuşan Uzmandan Sert Çıkış

“İsrail, Cezasızlığından Yararlanarak Filistin Sorununu Toplu Katliamlarla Çözmeye Çalışıyor”

GAZZE – Lemkin Enstitüsü Direktörü Elisa von Joeden-Forgey, İsviçre merkezli Le Temps gazetesine verdiği röportajda İsrail’in Gazze’deki saldırılarının bir “soykırım süreci” olarak tanımlanabileceğini belirtti.

Joeden-Forgey, adını “soykırım” terimini uluslararası hukuk literatürüne kazandıran Polonya doğumlu hukukçu Raphael Lemkin’den alan enstitünün başında bulunuyor. Lemkin Enstitüsü, Gazze’deki durumla ilgili olarak daha önce de uluslararası toplumu defalarca uyarmıştı.

“Soykırım, Zaman İçinde Gelişen Bir Süreç”

Elisa von Joeden-Forgey, Le Temps’e yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Bunun bir soykırım süreci olduğuna inanıyoruz. 7 Ekim 2023’ten sonra kitlesel cinayetler şeklinde ortaya çıktı, ancak bundan önce de daha yapısal bir şekilde mevcuttu. Soykırım, zaman içinde gelişir; bir grubun tamamen ya da kısmen yok edilmesi arzusuna dayanır. Bu bazen zorla göç ettirme, bazen de kültürel, dini ya da sosyal liderlerin hedef alınması şeklinde gerçekleşebilir.”

İsrail’in “Soykırım Mantığı”

Enstitüye göre İsrail, 2023 yılında 7 Ekim’den önce de bir soykırım süreci yürütüyordu. Joeden-Forgey, “30 Temmuz 2023’te, İsrail devletinin ve toplumunun soykırıma hazır göründüğünü belirten bir kırmızı alarm yayınladık. Tek gereken bir tetikleyiciydi. 7 Ekim saldırıları sonrası ise İsrail liderlerinin söylemleri, bu sürecin kitlesel katliama dönüşebileceğini açıkça gösterdi” dedi.

Joeden-Forgey, Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’na yaptığı başvurunun dışında, uluslararası toplumdan ciddi bir tepki gelmediğine dikkat çekerek, “İsrail cezasızlığından yararlanarak Filistin sorununu kitlesel katliamlarla çözmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Gazze “Hapishaneye” Dönüşmüş Durumda

Elisa von Joeden-Forgey, Gazze’deki koşulları şu sözlerle tanımladı:

“Filistinliler, İsrail’in izni olmadan girip çıkmanın imkânsız olduğu bir hapishanede yaşıyor. Bu, tamamen savunmasız bir nüfus. Etkili müttefikleri yok, askeri güçleri son derece sınırlı. Bu durum, İsrail’in cezasızlığını daha da pekiştiriyor.”

Batı’nın Tutumu ve Soykırımın Siyasallaşması

Röportajda ayrıca Batı’nın İsrail’e verdiği desteğin, açık kitlesel katliamları engellemek için stratejik olarak sınırlandırıldığı, ancak İsrail’in daha yavaş ve sistematik bir yöntem izlediği savunuldu.

Joeden-Forgey, “Soykırım genellikle duygusal bir çılgınlık gibi görülür, ancak aslında aşamalı, planlı ve stratejik bir süreçtir. İsrail de bunu adım adım uyguluyor” değerlendirmesinde bulundu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İsviçre Haberleri