BASEL – Watson.ch’de Pascal Michel imzalı habere göre, İsviçre’nin ilaç devi Roche, küresel ilaç sektöründeki büyük değişimlere karşı uyarıda bulundu.
Roche Yönetim Kurulu Başkanı Severin Schwan, Basel’de yeni araştırma merkezi “Bau 12”nin temel atma töreninde yaptığı konuşmada, sektörde “tektonik kaymalar” yaşandığını belirterek, İsviçre’nin giderek daha fazla yatırım kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.

Roche’tan 500 milyon franklık yatırım

Basel’de inşa edilen yeni Roche araştırma merkezi, 450 bilim insanına ev sahipliği yapacak ve şirkete yarım milyar frank’a mal olacak.
Schwan, bu projenin Ren bölgesine bağlılığın bir sembolü olduğunu vurgulasa da, dünya genelinde artan ekonomik korumacılığın yatırımlar üzerindeki baskısına dikkat çekti.

“Ana pazarlarımızdaki korumacı eğilimler bizi taşınmaya zorluyor. Sonuçta, diğer ülkelerdeki yatırım pastası küçülüyor,” diyen Schwan, özellikle ABD’nin politikalarının İsviçre’yi zor durumda bıraktığını belirtti.

rump’ın dönüşü İsviçre’yi etkiliyor

Donald Trump’ın yeniden ABD başkanı seçilmesinden sonra, Amerikan ilaç politikalarında sert korumacı adımlar bekleniyor.
Trump yönetimi, Roche, Novartis ve diğer ilaç devlerini üretimlerini ABD’ye kaydırmaya zorlayacak gümrük tarifeleri getirmekle tehdit ediyor.
Ayrıca, ülkedeki rekor düzeyde yüksek ilaç fiyatlarını düşürmeyi planlıyor.

Schwan’a göre, bu durum yalnızca İsviçre’yi değil, küresel ilaç tedarik zincirlerini de sarsacak nitelikte.

İsviçre üçüncü sıraya geriledi

İsviçre, uzun yıllardır dünyanın en rekabetçi ilaç merkezlerinden biri olarak görülüyordu.
Ancak Scienceindustries tarafından hazırlanan son sıralamaya göre ülke, bu yıl bir sıra gerileyerek üçüncü oldu.
Listenin ilk iki sırasında ABD ve İrlanda yer alırken, İsviçre’yi Danimarka, Hollanda ve Birleşik Krallık izliyor.

Raporda, İsviçre’nin güçlü yönleri arasında siyasi istikrar, kaliteli altyapı ve düşük vergiler gösterilse de, inovasyon hızında gerileme dikkat çekiyor.
Ekonomist Michael Grass, “Son beş yılda İsviçre’nin rekabet gücü giderek azaldı” diyor.

Fransa ve AB ülkeleri milyarlarla yarışıyor

ABD, Çin, Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık gibi ülkeler, ilaç sanayisini çekebilmek için dev sübvansiyon programları uyguluyor.
Örneğin Fransa, “Santé Innovation 2030” adlı planla biyoteknolojiye 9 milyar avro yatırım yapıyor – bu, ETH Zürih’in yıllık bütçesinin yaklaşık altı katına denk geliyor.

Buna karşılık İsviçre, devlet destekli sübvansiyonlardan özellikle kaçınmayı tercih ediyor.
Scienceindustries Başkanı Annette Luther, “Devlet ne kadar çok kaynak ayırırsa, o kadar fazla müdahale eder. Biz bağımsızlığımızı korumak istiyoruz,” diyerek mevcut yaklaşımı savunuyor.

“Panik yok, ama dikkat şart”

Luther, yine de vergi teşvikleri, AB ile yapılan bilimsel işbirlikleri ve yüksek eğitim sisteminin desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Bu konudaki öneri şu anda İsviçre Parlamentosu’nda değerlendiriliyor.
Federal Konsey, ilaç sektörünün karşılaştığı zorlukların farkında olduğunu ve Ekonomi Bakanı Guy Parmelin ile Sağlık Bakanı Elisabeth Baume-Schneider’in katıldığı bir yuvarlak masa toplantısı düzenlendiğini doğruladı.

Schwan ise sözlerini şöyle tamamladı:
“Kısa vadede kriz beklemiyoruz, ancak bu tektonik hareketlerin uzun vadeli etkisi büyük olacak. İsviçre’nin geleceği, siyasi liderlerin vereceği tepkilere bağlı.”