ZÜRİH – Zürich siyasetinde sessiz ama önemli bir değişim yaşandı. Murat Gediz, Liberal Demokrat Parti (FDP) listesinden Zürich Belediye Meclisi’ne (Gemeinderat) girerek, sağ bir partiden bu göreve gelen ilk Türk kökenli siyasetçi oldu.

Gediz, Kreis 12 bölgesinden aday gösterilmişti. FDP’li Prof. Dr. Frank Rühli’nin istifasının ardından oluşan boşluğu dolduran Gediz, 10 Temmuz 2025 itibarıyla görevine resmen başladı.

Göçmen kökenli siyasetçiler için yeni bir dönem

Zürich’te şimdiye kadar göçmen kökenli siyasetçilerin daha çok sol partilerde yer aldığı biliniyor. Gediz’in FDP’den Gemeinderat’a girmesi, bu açıdan yeni bir dönemin habercisi olarak değerlendiriliyor.

Siyasi analistlere göre bu gelişme, göçmen kökenli bireylerin merkez sağ siyasette de söz sahibi olabileceğinin somut bir göstergesi.

Finans dünyasından siyasete

Türk kökenli bir ailenin İsviçre’de yetişmiş çocuğu olan Murat Gediz, ekonomi eğitimi aldıktan sonra uzun yıllar finans ve dijital dönüşüm alanlarında çalıştı.

Şu anda Emil Frey Digital AG şirketinde Finans ve Kontrol Bölümü Yöneticisi (Leiter Finanzen & Controlling) olarak görev yapan Gediz, aynı zamanda şirketin yönetim kurulu üyesi (Mitglied der Geschäftsleitung).

Toplumsal duyarlılığıyla tanınıyor

Mesleki başarılarının yanı sıra Gediz, toplumsal konulara duyarlılığıyla da biliniyor. Özellikle:
• Eğitimde fırsat eşitliği,
• Göçmen kökenli ailelerin entegrasyonu,
• Çocukların erken yaşta sosyal hayata katılımı gibi konular Gediz’in ilgi alanında.

Evli ve iki çocuk babası olan Gediz, genç ailelerin yaşadığı zorlukları yakından tanıdığını belirterek, siyasette bu konulara daha fazla yer açılmasını savunuyor.

Gündeminde aile dostu ve dijitalleşme var

Önümüzdeki dönemde Gediz’in siyasi öncelikleri arasında:
• Aile dostu şehir politikaları,
• Dijitalleşmenin toplumun tüm kesimlerine adil bir şekilde yansıması,
• Mahalle düzeyinde katılımcı demokrasinin güçlendirilmesi yer alacak.

“Siyaset cesaret isteyen bir sorumluluk”

Gediz, siyasete atılmak isteyen gençlere ise şu mesajı veriyor:

“Siyasete atılmak için belli bir geçmişten gelmek zorunda değilsin. Yeter ki sorumluluk almaya hazır ol ve inandığın değerleri cesaretle savun.”

Bu sözler, yalnızca bireysel bir başarıyı değil, göçmen kökenli bireyler için yeni bir siyaset anlayışının da mümkün olduğunu gösteriyor.