TİCİNO – İsviçre, doğuştan kalp hastası olan ve ağır suçlardan hüküm giymiş bir Kosova kökenli kişiyi ülkesine sınır dışı ettikten sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden (AİHM) ağır bir eleştiri aldı. Mahkeme, İsviçre’nin bu sınır dışı kararıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin özel ve aile hayatına saygıyı düzenleyen 8. maddesini ihlal ettiğine hükmetti.

Çocuk yaşta İsviçre’ye geldi, gençlik yıllarında suça karıştı
1989 yılında henüz beş aylıkken annesiyle birlikte Kosova’dan İsviçre’nin Ticino kantonuna gelen söz konusu şahıs, burada büyüdü ve eğitimi İsviçre’de tamamladı. Ancak yetişkinlik döneminde suça bulaştı. 2008 yılında iki kişiyi ağır şekilde yaralayarak hastanelik eden ve bir başka olayda bir genci, kız arkadaşından ayrılmaya zorlayarak tehdit eden şahıs, 2009 yılında 26 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Oturma izni iptal edildi, sınır dışı kararı geldi
Suç geçmişi nedeniyle oturma izni iptal edilen adam, mahkûmiyetin ardından sınır dışı edilmek üzere yasal sürece dahil edildi. Yetkililer, 2017 yılında bu kişinin Kosova’ya gönderilmesine karar verdi. Ancak kalp kapağı ameliyatı geçirmiş olması ve kronik bir rahatsızlığa sahip bulunması sebebiyle sınır dışı işlemi sağlık gerekçeleriyle eleştirildi.

AİHM: Tedaviye erişimi sınırlanıyor
Strazburg merkezli AİHM, bireyin Kosova’da gerekli tıbbi bakıma erişiminin sınırlı olduğunu, İsviçre’de ise tedavi sürecinin düzenli ve sürdürülebilir biçimde devam ettiğini belirtti. Mahkeme kararında, “Sınır dışı edilen kişinin sağlığı açık şekilde riske atılmıştır. İsviçre makamları, hayatı tehdit eden bir hastalığı olan bu kişinin durumunu yeterince dikkate almamıştır” ifadelerine yer verildi.

Aile bağları da dikkate alınmadı
Mahkeme ayrıca, kişinin neredeyse tüm hayatını İsviçre’de geçirmiş olması ve annesiyle olan yakın bağlarının da sınır dışı kararı alınırken yeterince değerlendirilmediğini vurguladı. AİHM, İsviçre’yi mahkûm ederek başvurucuya 20 bin İsviçre Frangı manevi tazminat ödenmesine hükmetti.

Federal Göç Sekreterliği kararı savundu
Öte yandan İsviçre Federal Göç Sekreterliği (SEM), kararın ardından yaptığı açıklamada, kamu güvenliğinin korunmasının öncelikli olduğunu belirtti. Ancak AİHM kararına saygı duyduklarını ve bireysel hakların da anayasal çerçevede gözetileceğini ifade etti.