İSTANBUL – İsviçre Küresel Girişim Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı François Gabella, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, Türkiye ile İsviçre’nin tamamlayıcı uzmanlık alanlarına sahip iki ülke olduğunu belirterek, bu sinerjinin dünya çapındaki altyapı projelerinde rekabet avantajı sağlayabileceğini ifade etti.

Gabella, İsviçre Ticaret Odası (SCCT), İsviçre’nin Türkiye Büyükelçiliği, Swiss Business Hub Türkiye, İsviçre’nin İstanbul Başkonsolosluğu ve Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) işbirliğiyle düzenlenen 19. Türkiye–İsviçre Ekonomi Forumu sonrasında AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Forum, Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile İsviçre Federal Konseyi Başkan Yardımcısı ve Ekonomi, Eğitim ve Araştırma Bakanı Guy Parmelin’in katılımıyla gerçekleştirildi ve sürdürülebilir inşaat ile altyapı konularına odaklandı.

“Türkiye’nin reform iradesi son derece etkileyici”

Gabella, Türkiye ziyaretinin olumlu geçtiğini belirterek, ülkenin son dönemdeki reform ve istikrar çabalarından etkilendiğini söyledi:

“Türk bakanlarla yaptığımız görüşmelerde, ülkenin yeniden yapılanması, istikrarın sağlanması ve büyümenin sürdürülmesi için son derece etkileyici bir irade gördük.”

Bu iradenin Türkiye ile İsviçre arasındaki bağları güçlendirmek için önemli bir gerekçe oluşturduğunu ifade eden Gabella, Türkiye’nin benzersiz jeopolitik konumunun da iki ülke işbirliği açısından stratejik avantaj yarattığını belirtti.

“Türkiye, İsviçre’nin çok tanınmadığı bölgelere ulaşmak için eşsiz bir köprü konumunda,” dedi.

“Enerji, teknoloji ve altyapıda ortak potansiyel çok yüksek”

İki ülkenin enerji, yeşil teknolojiler ve altyapı gibi alanlarda işbirliği yapabileceğini belirten Gabella, ortak projelerin her iki ülkeye de tek başına yapabileceklerinden fazlasını kazandırabileceğini vurguladı:

“İsviçre’nin ilaç, mühendislik ve teknoloji alanlarında güçlü bir bilgi birikimi var. Türkiye ise yalnızca bölgesinde değil, Afrika gibi farklı bölgelerde de büyük altyapı projeleri yürütme tecrübesine sahip. Bu iki yetkinlik birleşirse küresel ölçekte fark yaratılabilir.”

“Türk teknoparkları ve startup ekosistemi etkileyici”

Türkiye’de ziyaret ettiği bir teknoparktan çok etkilendiğini söyleyen Gabella, teknoloji ve bilim alanındaki ortak çalışmaların gelecekte iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin itici gücü olacağını kaydetti.

“Türkiye’de mikro teknolojiden biyoteknolojiye, mekaniğe ve uzay teknolojilerine kadar geniş bir yelpazede girişimler var. Hükümetin bu şirketleri destekleme kararlılığı gerçekten dikkat çekici,” dedi.

Startuplar açısından tohum sermaye ve finansal ekosistemin önemine değinen Gabella, İsviçreli yatırım fonlarının Türk girişimlerine katkı sağlayabileceğini ifade etti.

“Yeşil enerji dönüşümü işbirliği gerektiriyor”

Gabella, küresel enerji dönüşümünde güneş ve rüzgar enerjisinin giderek daha fazla öne çıktığını ancak bu süreçte depolama ve şebeke yönetimi gibi zorlukların bulunduğunu anlattı:

“Yeşil enerjiyi her zaman üretmek mümkün değil. Bu yüzden depolama teknolojilerinin geliştirilmesi gerekiyor. Türkiye ve İsviçre, bu alandaki mühendislik ve teknoloji birikimlerini birleştirerek büyük bir potansiyel yaratabilir.”

“Büyük altyapı projelerinde birlikte rekabet avantajı elde edebiliriz”

Son olarak Gabella, iki ülkenin baraj, otoyol ve enerji altyapısı gibi dev projelerde birlikte hareket etmesinin uluslararası arenada önemli avantaj sağlayacağını söyledi:

“İsviçre’nin dünya genelinde inşaat mühendisliği, hidrolik ve elektrik alanlarında büyük bir deneyimi var. Türkiye’nin de proje yönetimi ve uygulama gücü çok yüksek. Birlikte hareket ettiğimizde dünyadaki büyük altyapı projelerinde açık bir rekabet avantajı elde edebiliriz.”

Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)