ZÜRİH – İsviçre’de konut ve ulaşım alanındaki maliyetler son beş yıl içinde ciddi şekilde yükseldi. Comparis tarafından ETH Zürih’e bağlı KOF Ekonomi Araştırmaları Merkezi iş birliğiyle oluşturulan Womo-Endeksi’ne göre, 2020 ile 2025 yılları arasında bu iki kalemdeki fiyatlar ortalama yüzde 11 oranında arttı. Aynı dönemde ülke genelinde açıklanan resmi enflasyon oranı ise yüzde 7,1 seviyesinde kaldı.

Endeks, özellikle kira fiyatları, enerji giderleri, yakıt ve araç sigortası gibi kalemlerdeki artışların, halkın günlük harcama yükünü doğrudan etkilediğini ortaya koyuyor.

Konut Giderlerinde Sürekli Artış

Kira bedellerindeki artış, düşük faiz oranlarının etkisiyle arz-talep dengesizliğinin büyümesi sonucunda hızlandı. Özellikle büyük şehirlerde yeni konut projelerinin yetersiz kalması, kiraların ortalama üzerinde yükselmesine neden oldu. Konut ısıtmasında kullanılan enerji türlerinde de dikkat çekici bir fiyat artışı yaşandı. Doğalgaz, odun ve merkezi ısıtma sistemlerinin maliyetleri önemli ölçüde yükseldi.

Ulaşım Maliyetleri Hızla Yükseldi

Aynı endekse göre, özel araç kullanımı için gerekli olan yakıt fiyatları ile motorlu araç sigortaları da son beş yılda istikrarlı biçimde arttı. Benzin ve dizel fiyatlarındaki artışa ek olarak, trafik sigortası primlerinin de artması, araç sahibi hanehalklarını ek mali yük altına soktu. Ayrıca toplu taşıma bilet ücretleri ve yıllık abonelik ücretlerinde de artış kaydedildi.

Aile Bütçesine Ek Yük

Yapılan hesaplamalara göre, ortalama bir hanehalkı kira, ulaşım ve enerji giderlerindeki artışlar nedeniyle yılda yaklaşık 300 İsviçre Frangı daha fazla ödeme yapmak zorunda kalıyor. Bu artışın, birçok aile için temel ihtiyaçlar dışında tasarruf ya da yatırım yapmayı zorlaştırdığı ifade ediliyor.

Enflasyonun Ötesinde Bir Yüklenme

Uzmanlar, konut ve ulaşım gibi zorunlu harcama kalemlerindeki artışın, genel enflasyondan daha hızlı yükselmesinin, özellikle dar ve orta gelirli gruplar için uzun vadede yaşam standartlarında ciddi bir gerileme anlamına geldiğini vurguluyor.

Comparis yetkilileri, artan fiyatların ekonomik büyüme ile paralel ilerlemediğini ve bu durumun refah eşitsizliğini artırabileceğini belirtiyor. Özellikle şehir merkezlerinde yaşayanlar için bu artışlar daha belirgin hissediliyor.