ZÜRİH- İsviçre’de her iki haftada bir kadın, cinsiyeti nedeniyle öldürülmektedir. Bu tür cinayetler, genellikle aile içi şiddetin bir sonucu olarak ortaya çıkmakta ve en tehlikeli an, kadının ilişkiden ayrılmak istediği zamandır.

Aile İçi Şiddetin Tehlikeli Döngüsü

Loredana Galeoto, 27 yıl boyunca eşi tarafından aşağılanmış, dövülmüş ve ölümle tehdit edilmiştir. İki kez eşini polise şikayet etmiş, ancak her seferinde eşi kısa süreli gözaltına alınmış ve uzaklaştırma cezasına rağmen evine dönmüştür. 2018 yazında, boşanma kararı aldığında, eşi tarafından bıçaklanarak felç edilmiştir.

Feminizid Nedir?

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, feminizid, bir kadının kadın olduğu için kasten öldürülmesidir. Bu tür cinayetler, toplumdaki ataerkil güç dengelerinden kaynaklanan yapısal şiddetin en uç noktasıdır. İsviçre’de feminizid, ayrı bir suç kategorisi olarak tanınmamakta, genellikle cinayet veya adam öldürme olarak sınıflandırılmaktadır.

Tetikleyici Faktörler ve Toplumsal Yapı

Kriminolog Nora Markwalder, kadınların ayrılma kararı aldıklarında en büyük riskle karşı karşıya olduklarını belirtmektedir. Adli psikiyatrist Marc Graf ise, bu tür suçları işleyen erkeklerin genellikle narsistik, kontrolcü ve çatışma çözme becerilerinden yoksun olduklarını ifade etmektedir. Ataerkil değerlerin hakim olduğu toplumlarda, erkekler kadınlar üzerinde güç kullanma hakkını kendilerinde görebilmektedirler.

Çözüm Yolları ve Farkındalık

Şiddet döngüsünden çıkmak isteyen erkekler için çeşitli destek programları bulunmaktadır. Örneğin, “Partner Gewalt” adlı öğrenme programı, şiddet uygulayan erkeklere yönelik bir rehabilitasyon süreci sunmaktadır. Ayrıca, kadınların maruz kaldıkları şiddeti bildirmeleri ve destek almaları için çeşitli yardım hatları ve sığınma evleri mevcuttur.

İsviçre’de feminizid vakalarının artışı, toplumda cinsiyet temelli şiddete karşı farkındalığın artırılması ve önleyici tedbirlerin güçlendirilmesi gerektiğini göstermektedir.