NEUCHÂTEL – 15 Nisan’da Valais kantonundan polis eşliğinde sınır dışı edilen 44 karavanlık gezgin grubu, Neuchâtel’deki Colombier kamp alanında geçici konaklama umuduyla yeni bir girişimde bulundu. Ancak tüm anlaşmalar yapılmış görünmesine rağmen, kamp yönetimi son anda rezervasyonu iptal etti. Göçebeler bu kararı “ırkçılık” olarak değerlendiriyor.

La Vue-des-Alpes bölgesinde bulunan La Chaux-de-Fonds tepelerinde park halinde bekleyen topluluk adına konuşan 40 yaşındaki Diago, Pazartesi günü Colombier’deki kamp alanını ziyaret ederek on karavan için iki haftalık bir kira anlaşması yaptıklarını, fiyatın 8.000 İsviçre frangı olarak belirlendiğini söyledi. Ancak aynı gün öğleden sonra kamp alanı yöneticisi tarafından aranan Diago, yerlerin başka müşterilere verildiği bilgisiyle karşılaştı.

“Bize Irkçılık Yapılıyor”

Diago, yaşananları şöyle anlattı:
“Bize gösterilen alanı beğendik ve anlaştık. Akşam ödeme yapacağımı söyledim. Ancak birkaç saat sonra, yerlerin başka kişilere kiralandığı gerekçesiyle arandım. Gezgin olduğumuz için istenmiyoruz. Bu açık bir ırkçılıktır.”

Kamp yöneticisi ise iddiaları reddederek, 1 Mayıs’a denk gelen uzun hafta sonu tatili nedeniyle kredi kartıyla hızlı rezervasyon yapan diğer müşterilere öncelik verdiklerini savundu. Yöneticinin ifadesine göre, kamp geçmişte göçebelere yer vermiş ancak zaman zaman olumsuz tecrübeler yaşanmıştı.

“Her Gece Hakaret Ediliyor”

Fransız vatandaşı olan Diago ve topluluğu, Nisan ayı başından bu yana Neuchâtel kantonunun sunduğu geçici bir konaklama alanında kalıyor. Ancak buradaki koşullardan da şikayetçi. Diago,
“Her gece kamp alanının önünden geçenler korna çalarak ya da hakaret ederek huzurumuzu bozuyor. Bu dayanılmaz bir hal aldı.”
dedi.

Süregelen sorunlara rağmen Diago, göçebe yaşam tarzını sürdürmekte kararlı olduklarını belirterek,
“Biz göçebeyiz. Yaşam tarzımız bu. Hep sınırları aştık; Belçika, İtalya, Avusturya ve İsviçre arasında gezdik.”
ifadelerini kullandı.

Hukuki Adım Yolda

Diago’yu temsil eden Lozanlı avukat Pierre Ventura, kamp alanı yönetiminin son anda iptal kararının ardından hukuki yollara başvurulmasının değerlendirildiğini açıkladı. Ventura, olayın sadece ticari bir anlaşmazlık olmadığını, insan hakları boyutuyla da incelenmesi gerektiğini vurguladı.

Göçebe topluluğun kaderi ise şimdilik belirsizliğini koruyor.