Watson tarafından paylaşılan verilere göre, 18 ila 29 yaş arası bireylerin büyük bir kısmı, çocuk sahibi olmayı hayal ederken, ideal aile yapısının iki çocuklu olduğunu düşünüyor.

İdeal Aile Yapısı

İsviçre’de gençler arasında yapılan bu anket, toplumun gelecekteki aile yapısına dair önemli ipuçları sunuyor. Araştırmaya katılan gençlerin yüzde 80’inden fazlası iki çocuk sahibi olmayı istediğini belirtti. Ancak daha fazla çocuk sahibi olmayı arzulayanların oranı oldukça düşük. Üç ya da daha fazla çocuk isteyenlerin sayısı azınlıkta kalıyor.

Bu sonuçlar, İsviçre’deki mevcut aile yapısıyla da uyumlu. Ülkede iki çocuklu aile modeli, hâlâ en yaygın aile türü olarak öne çıkıyor. Çalışmaya katılan gençlerin aile kurma isteği ise, toplumun genelinde aileye verilen önemin altını çiziyor. Gençler, hem kariyer hem de aile hayatı arasında bir denge kurmayı hedefliyorlar.

Gelecek Kaygısı ve Çocuk Sayısı

Ancak bu hayallerin yanında, gençlerin büyük bir kısmı geleceklerine dair endişe taşıyor. Ekonomik belirsizlikler, kariyer olanakları ve İsviçre’deki yüksek yaşam maliyetleri gibi faktörler, çocuk sahibi olma planlarını etkileyebiliyor. Anket katılımcıları, özellikle finansal istikrara sahip olmadıkça çocuk sahibi olmanın zor olabileceğini ifade etti.

İsviçre, yaşam standartlarının yüksek olduğu bir ülke olmasına rağmen, çocuk yetiştirme maliyetleri de oldukça yüksek. Çocuk bakımı, eğitim masrafları ve konut fiyatlarının artışı, gençlerin aile kurma kararlarını yeniden gözden geçirmelerine neden olabiliyor.

Kadın ve Erkeklerin Bakış Açıları

Araştırmada dikkat çeken bir diğer husus ise kadınlar ve erkekler arasında çocuk sahibi olma isteğiyle ilgili farklı yaklaşımlar. Kadınlar genellikle daha fazla çocuk isteme eğilimindeyken, erkekler ekonomik sebeplerle daha temkinli yaklaşıyor. Ancak genel olarak her iki cinsiyet de iki çocuklu bir aileyi ideal olarak görüyor.

Özellikle kadınların kariyer ve çocuk sahibi olma arasında denge kurmakta zorlanabileceği belirtiliyor. İsviçre’de tam zamanlı çalışma, ebeveynlerin çocuklarıyla yeterince zaman geçirmesini zorlaştırabilirken, yarı zamanlı işlerin sayısı da yeterli değil. Bu da birçok genç kadının hem kariyerine odaklanmayı hem de aile sahibi olmayı planlarken bazı zorluklarla karşılaştığını gösteriyor.

Çocuk Sahibi Olma Yaşı

İsviçre’de dikkat çeken bir diğer trend, çocuk sahibi olma yaşının giderek yükselmesi. Geçmiş yıllarda daha erken yaşlarda çocuk sahibi olma yaygınken, günümüzde hem kadınlar hem de erkekler kariyerlerine öncelik vermek ve ekonomik olarak daha güçlü bir duruma gelmek için daha ileri yaşlarda çocuk sahibi olmayı tercih ediyorlar. Bu durum, Avrupa’nın birçok ülkesinde görülen demografik değişimle de paralellik gösteriyor.

Aile Kavramı Değişiyor mu?

Gençlerin büyük çoğunluğu hâlâ geleneksel aile modelini desteklese de, araştırma sonuçları İsviçre’de aile yapısında değişimler olabileceğine işaret ediyor. Özellikle ekonomik ve toplumsal baskılar, daha küçük aile yapılarına doğru bir eğilim yaratıyor. Çocuk sahibi olmak isteyenler bile bu kararı daha geç yaşlarda vermeyi tercih ediyor.

Gençlerin gelecek hakkındaki düşüncelerini etkileyen bir diğer faktör ise çevresel kaygılar. İklim değişikliği, çevresel sürdürülebilirlik gibi konular, genç yetişkinlerin çocuk sahibi olma planlarını doğrudan etkiliyor. Birçok genç, dünya kaynaklarının tükenmekte olduğuna inanıyor ve çocuk sahibi olmanın gezegen üzerindeki etkisini sorguluyor.

Sonuç Olarak

İsviçre’deki gençlerin büyük bir kısmı hala çocuk sahibi olmayı hayal ediyor. Ancak bu hayaller, ekonomik, sosyal ve çevresel faktörlerle şekilleniyor. İki çocuklu bir aile modeli ideal olarak kabul edilse de, çocuk sahibi olma kararı, finansal istikrar ve kariyer planlarıyla yakından ilişkili. Bu durum, İsviçre’de gelecekteki demografik değişimlerin ve aile yapılarının nasıl şekilleneceği konusunda önemli ipuçları veriyor.