İsviçre 'su'ya yatırım yapıyor

İsviçre 'su'ya yatırım yapıyor

İsviçre suyun petrolü geçeceği yıllara hazırlanıyor

Musa Acar
ZÜRİH - Su Antlaşması 17 Mart 1992 tarihinde Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Helsinki şehrinde deklare edilmiş 1996 yılında yürürlüğe girmişti. Ülkelerin kendi topraklarından çıkan ve sınırı aşarak komşulara akan suların bölüşümünü BM çatısı altında düzenleme ana hedefi yanında kamuoyuna bilhassa suların çevre şartlarına uygun kullanımı hakkında raporlar ile dikkat çekmişti BM ve BM ile beraber çalışan teşkilatlar.  AB Komisyonu 2003 raporunda Türkiyenin kendi topraklarından çıkarak komşu ülkelere akan suları kullanmak için aldığı kararlara dikkat çekerek Türkiyenin bu suların kullanımı için milletlerarası teşkilatların aldıkları kararlara uygun işbirliğine girmesini talep etmişti. 2003 yılından itibaren AB Komisyonu her sene Türkiyenin ilerleme raporlarında bu konuyu dile getirmişti. Bilhassa Fırat ve Dicle nehirleri üzerinde Türkiyenin yaptığı enerji yatırımlarının ve sulama projelerinin aynı zamanda Türkiyenin güvenlik politikalarının bir parçası olması sebebiyle, AB Komisyonun bu konuyu milletlerarası kamuoyu önünde tartışmada ısrarlı davranmıştı.

BM Avrupa Ekonomik Komisyonu (UNECE) 2009 tarihli 'Doğu Avrupa, Kafkaslar ve Orta Asyada Su İşbirliği' isimli ingilizce raporun 25 sahifesinde Türkiyeyi ne Su Antlaşmasını nede BM'nin 1997 tarihli anlaşmasını imzalamadığı için ve Irak ve Suriyeye sormadan Dicle ve Fırat suları üzerinde tasarrufta bulunduğu için tenkit etmekte. Raporda Türkiyenin 1927 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği SSCB ile yaptığı anlaşma gereği Gürcistan ve Ermenistan ile sınırötesi sular hakkında ikili komisyonlar bulunduğuna ve 2004 yılı itibaren Ermenistan ile devletlerarası bir komisyonun aktif olduğu ifade edilmişti. Bunu takip eden yıllarda Cascao ve Zeitoun isimli uzmanlar Türkiyenin, kendini milletlerarası kurumlara bağlamayan duruşunu milletlerarası su hukukunu güçlendirme konusunda çekimser kalmak olarak yorumlamışlardı.


Su petrole rakip olurken Cenevre adımları
Federal Dışişleri bakanı Didier Burkhalter 2016 yılında tam faaliyete geçecek Cenevre Su ve Barış Hup (Geneva Water Hub/Pôle Eau de Genève) girişimine bakan seviyesinde katılarak bu projeye Federal Hükümet tarafından verilen desteğin altını çizdi. Dünya Ekonomi Forumu WEF'in 2015 Global Riskler raporunda su krizlerinin en büyük global risk olduğuna dikkat çekiliyor. Federal Dışişleri Bakanlığı EDA/DFAE açıklamasında bilhassa büyük baraj projelerini, arttığı varsayılan gerilim için sorumlu sayıyor. Didier Burkhalter Cenevredeki toplantıda 'Suyun güvenlik ve işbirliği için tesirli olabilmesi için kalkınma projeleri ve insani yardım, barış desteği ve milletlerarası hukuk türü geniş çaplı enstrümanlar gereklidir' dedi. Federal yetkililer 2030 yılına kadar su talebinin 50% artarak suyun jeopolitik kaynak olarak petrolü geçeceğinden hareketle İsviçre diplomasisi suyun verimli kullanımı için milletlerarası toplantılarda 2030 ajandasına alındığını ifade ediyor. İsviçre ayrıca bölgesel alanlarda mesela Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı OSCE'de su ve güvenlik konularında angajmanına devam ediyor.
İsviçre 14 farklı ülke ile beraber uzmanlar ve yüksek rütbeli görevliler tarafından su kaynaklarının barış enstrümanı olarak kullanma gerekçesi ile müşahhas tedbirler sunacak bir süreci başlatıyor. Bu panelin çalışmaları şimdilik iki sene sürecek olarak şekillendi. Panel üyeleri bir çok kıtada 4 ana toplantıda bölgesel düşünce kuruluşları thinktank'lar ile beraber sorulara cevap arayacaklar. Panelin yönetimini Slovenya eski başkanı Danile Türk üstlendi. Panelin sekreterliği Cenevre Su Hub'ı tarafından yürütülecek ve Hindistan Mumbai merkezli Strategic Foresight Group Thinktankı tarafından desteklenecek. Cenevre Su Hub'u 3 ayak üzerine kuruluyor: 1) yılda 200'000 diplomatik delegasyon üyesi ağırlayan Cenevre bir Networking Platformu olarak şekillenecek. 2) Cenevre Üniversitesi ile koodineli olarak Eğitim ve Bilim merkezi oluşturuluyor. 3) Cenevre ve İsviçrede faal olan teşkilatlar ile ilişkili olarak devletler, bölgesel teşkilatlar, sivil toplum, devlet ve özel sektörden gelecek talepleri karşılamak için bir Think Tank oluşturulacak ve talep edenlerin ihtiyaçlarına göre ya gizli veya açık olarak çalışacak.


Budapeşte toplantısı
17.-19. Kasım 2015 tarihlerinde Budapeşte'de gerçekleşen BM Avrupa Ekonomik Komisyonu (UNECE)'nin 7. su toplantısındada İsviçre aktif olma kararı aldı. İsviçre Federal Hükümetine bağlı uzmanlar Budapeşte toplantısının hedefinin BM Su Antlaşmasının canlandırılması ve bilhassa tedbirlerin arttırılması olarak açıklıyorlar. İsviçre ağırlıklı olarak sınırötesi sularla alakalı iklim değişikliği konusunda tartışma başlatmayı hedefliyor. İsviçreli uzmanlar Şubat 2013 tarihinden itibaren anlaşmaların UNECE üyesi olmayan ülkelerede açık olduğuna dikkat çekerek bu açılmanın gerçekleşmesi için gayret ettiklerini ifade ediyorlar. İsviçre anlaşmaya 1995 yılında katılmış ve 2003 yılından beri yönetim kurulunda bulunmaktadır.

Bu haber toplam 3125 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.