ZÜRİH – İsviçre peyzajının simgesi hâline gelen ineklerin büyük bir kısmı artık genetik olarak İsviçre kökenli değil. SRF tarafından yayımlanan güncel habere göre, yerli ırklar, modern süt verimi yüksek melez ırkların gölgesinde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Yüzeysel bakıldığında İsviçre meralarında otlayan inekler “klasik İsviçre inekleri” gibi görünse de, bunların çoğu Holstein-Friesian gibi yüksek verimli yabancı türlerle çaprazlanmış hayvanlardan oluşuyor. Özellikle süt üretimi amacıyla yapılan bu genetik tercih, orijinal İsviçre sığır ırklarının sayısını dramatik biçimde azaltmış durumda.

SADECE DIŞ GÖRÜNÜM AYNI

İsviçreli süt üreticileri, ekonomik baskılar nedeniyle daha çok süt veren ırkları tercih ediyor. Ancak SRF haberinde belirtildiğine göre, dış görünüm olarak geleneksel kahverengi ya da siyah-beyaz renklere sahip olmalarına rağmen, bu hayvanların genetik yapısı artık tipik İsviçre ırklarını yansıtmıyor.

Özellikle Simmental ve Eski İsviçre Kahverengisi gibi geleneksel ırklar büyük ölçüde geri planda kalmış durumda.

BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK VE KÜLTÜREL KİMLİK TEHDİT ALTINDA

Uzmanlar, yerli ırkların azalmasının yalnızca genetik çeşitliliği değil, aynı zamanda İsviçre’nin kırsal kültürel mirasını da tehdit ettiğini vurguluyor. Geleneksel İsviçre inekleri yalnızca süt kaynağı değil, aynı zamanda yüzyıllardır süregelen bir tarım ve doğa uyumu geleneğinin sembolü olarak görülüyor.

Tarım politikaları ve çiftçi destek sistemlerinin yeniden şekillendirilmesi gerektiğine dikkat çeken çevreciler, biyolojik çeşitliliğin korunması adına yerli ırkların desteklenmesini talep ediyor.