ABD Başkanı Donald Trump, Ağustos ayında zengin Alp ülkesinden ithal edilen mallara %39 oranında gümrük vergisi getirerek İsviçre'yi şoke etti.

Bunun üzerine İsviçre, daha iyi bir gümrük anlaşması müzakere etmek için harekete geçti; bakanlar ve iş dünyası liderleri Washington'a akın ederek Trump yönetimini rotayı değiştirmeye ikna etmeye çalıştı.

14 Kasım'da Washington ve Bern, gümrük tarifelerini %15'e indirecek bir çerçeve anlaşmasına vardıklarını duyururken, İsviçre de ABD'ye 200 milyar dolar yatırım yapma sözü verdi.

"ABD, İsviçre'den yapılan ithalatta %15'lik bir tarife tavanı uyguluyor. Bu uygulama geriye dönük olarak 14 Kasım 2025 tarihinden itibaren geçerlidir," İsviçre hükümetinin Çarşamba günkü açıklamasında belirtildi.

"Buna karşılık, İsviçre de ABD'den ithal edilen bazı balık ve tarım ürünlerine uygulanan gümrük vergilerini azaltacak."

Bern, yeni tarife tavanının İsviçre malları üzerindeki gümrük vergilerinde büyük bir düşüşe yol açacağını belirtti. "Bu, İsviçreli şirketler için ABD pazarına erişimi önemli ölçüde iyileştirecek," dedi.

"İsviçreli şirketlerin rekabet gücü de artacak; zira ABD pazarında yeniden Avrupa Birliği'nden ya da benzer ekonomik yapıya sahip ABD'nin diğer ticaret ortaklarından gelen şirketlerle benzer koşullara sahip olacaklar."

%39'luk tarife oranı, ihracat ağırlıklı İsviçre ekonomisinin, başta saatçilik ve endüstriyel makineler olmak üzere çikolata ve peyniri de kapsayan bazı sektörlerini bütünüyle tehlikeye atıyordu.

İsviçreli işletmeler, yalnızca söz konusu tarife oranlarının ABD'ye ihracatın yapılabilirliğini etkilemesinden değil, komşu AB ve Japonya'nın %15'lik, Britanya'nın ise %10'luk oranlar üzerinde anlaşmış olması nedeniyle diğer zengin ekonomilerdeki rakiplerinin avantaj elde edeceğinden de endişe duyuyordu.

Bern, gümrük tarifelerinin ihracata dayalı ekonomisini baskılaması nedeniyle 2026 büyüme tahminini düşürdü. İsviçreli iki milletvekili, ülkenin başsavcısından, iki ülkenin gümrük tarifelerinde çığır açan anlaşmayı yapmasından 10 gün önce İsviçreli iş dünyası liderleri tarafından Trump'a verildiği bildirilen hediyelerin yasallığını soruşturmasını istedi.

Heyetin kasım ayı başında Washington'a gitmesinin ardından, başkanın masasında bir Rolex masa saati ve gravürlü bir altın külçe ortaya çıktı.

Kıymetli maden ticareti şirketi MKS PAMP'ın başkanı Marwan Shakarchi ve Rolex CEO'su Jean-Frederic Dufour, toplantıya katılan iş dünyası liderleri arasındaydı.

Savcılardan, hediyelerin İsviçre'nin rüşvetle mücadele yasalarını ihlal edip etmediğini ya da İsviçre ceza hukuku kapsamında haksız menfaat teşkil edip etmediğini araştırmaları istendi.